12. Ceza Dairesi 2016/3890 E. , 2016/8848 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Görüntü veya seslerin kaydedilmesi ve ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
Hükümler : 5237 sayılı TCK"nın 134/1-2, 53/1-2-3; 134/2-1, 53/1-2-3; 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddeleri gereğince mahkumiyet
Görüntü veya seslerin kaydedilmesi ve ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Gerekçeli karar başlığında, “01.04.2008, 01.12.2009” olan suçların işlendiği tarihin; “2010” olarak yazılması suretiyle CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.2010 tarihli ve 2010/7-191-227 saylı kararında vurgulandığı üzere; hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkeme tarafından sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır.
İncelenen dosyada, sanığın özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan TCK"nın 134/2. maddesi gereğince cezalandırılmasına ilişkin mahkumiyet hükmünün, sanık müdafiilerince temyizi üzerine, Dairemizin 02.12.2013 tarihli, 2013/2390 esas, 2013/27462 karar sayılı ilamı ile özetle; “1- Sanık hakkında eksik incelemeye dayalı olarak görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, kabul ve uygulamaya göre de; TCK"nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, aynı Kanun"un 3/1. maddesi gereğince işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, temel cezanın asgari hadden tayin edilmesi, 2- Katılanda çekim yapmadığı izlenimi uyandırıp, onun rızası olmaksızın, müstehcen görüntülerini kaydeden sanığa, iddianamede eylemin tarif edildiği de nazara alınıp, CMK"nın 226/2. maddesi uyarınca TCK"nın 134/1-2. maddesinin uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı tanındıktan sonra, sanık hakkında TCK"nın 134/1-2. maddesi gereğince mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,” nedenlerine dayalı olarak, ceza miktarı yönünden de sanığın kazanılmış hakkı saklı tutularak bozulduğu ve bozmaya uyulmasına karar verildiği halde, bozmanın sanık aleyhine de olması karşısında, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326/2. maddesine göre sanığın bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespiti gerekirken, sanığa duruşma gününün bildirilmesi ve sanık müdafiinin beyanlarının alınması ile yetinilerek karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
3- Kabul ve uygulamaya göre de:
Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.