17. Hukuk Dairesi 2016/8362 E. , 2017/9084 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... ve ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada, davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü, trafik sigortacısı ve kasko kapsamında ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın, davacı ... idaresindeki araca çarpmasıyla oluşan kazada davacıların ağır biçimde yaralandıklarını, ilk tedavileri Türkiye"de yapılan davacıların tedavilerine Almanya"da devam edildiğini ve davacılara ağır engelli raporu verildiğini, işgöremez hale gelen davacı ... ve ..."in maddi zararları yanında tüm davacıların manevi zarara da uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigortacı sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, davacı ... ve ... için 40.000,00"er TL. maddi ve 45.000,00"er TL. manevi tazminatın; diğer davacı ... içinse 40.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 12.04.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini davacı ... için 127.330,47 TL"ye ve ... için 78.483,34 TL"ye yükseltmiştir.
Birleşen davada, davacı vekili; asıl davaya konu kazada ağır yaralanıp tedavisi süren davacı ..."ın da % 20 maluliyete uğradığının alınan raporla saptandığını, davacının kalıcı işgöremezliğe uğraması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100.000,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... ve ... vekili, davalı sürücüye atfedilen tam kusuru kabul etmediklerini, davacıların kalıcı maluliyeti bulunup bulunmadığının ..."dan alınacak raporla saptanması ve davacıların maddi zararı ispat etmesi gerektiğini, istenen manevi tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl davada davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulü ile davacı ... için 127.330,47 TL. ve ... için 78.483,34 TL. maluliyet tazminatının, davalı sigortacı yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... ve ... için 15.000,00"er TL. ile davacı ... için 8.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ..."dan müteselsilen tahsiline; birleşen davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 82.148,82 TL. maddi tazminatın davalı sigortacı yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi heyeti raporundaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı ... ve ... vekilinin, kusura ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Asıl ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastaneleri"nin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacıların maruz kaldığı yaralanmalara ilişkin olarak maluliyet oranının tespiti bakımından mahkemece herhangi bir rapor alınmamıştır. Almanya"da yaşadıkları için tedavileri Almanya"da gerçekleştirilen davacılar hakkında, ilgili ülkenin ... tarafından belirlenen ve yine o ülkedeki "kaza cerrahı doktor bilirkişi" ünvanlı kişinin verdiği 17.11.2010 tarihli rapordaki maluliyet oranları üzerinden, davacıların tazminat alacaklarının hesaplatılıp hüküm altına alındığı görülmektedir. Mahkemenin hükme esas aldığı hesap raporunda, davacıların maluliyet oranları hakkında temel alınan 17.11.2010 tarihli rapor incelendiğinde ise; Alman ... tarafından belirlenen sakatlık derecelerinin üzerinde olacak biçimde işgücü kayıp oranı belirlendiği, davacı ... için "yakın zamanda yeniden çalışmasının mümkün olmadığı" gibi muğlak ifadelerin yer aldığı, davacı ... için belirlenen %20 sakatlık derecesine bağlı işgücü kaybı oranının sürekli olup olmadığı konusunda tespit yapılmadığı görülmektedir. Hükme esas olunan raporun, davacıların maluliyet oranı konusunda esas alınması doğru olmayıp eksik inceleme ile hüküm verilemez.
Bu durumda mahkemece; kazayla ilgili olup davacıların yaralanmasına ilişkin eksik kalan tedavi belgelerinin tamamının celbedilmesi ya da davacı tarafça sunulması sağlandıktan sonra, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine uygun biçimde maluliyet oranlarının belirlenmesi için, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"ndan ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı ... ve ... vekilinin, maddi ve manevi tazminatın miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ve ... vekilinin, kusura ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ve ... vekilinin, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ve ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."a geri verilmesine, 16/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.