Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3388
Karar No: 2017/9083
Karar Tarihi: 16.10.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/3388 Esas 2017/9083 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/3388 E.  ,  2017/9083 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların kızı ..."a çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, davalıya yapılan başvuru üzerine 4.969,00 TL. ödeme yapılmışsa da bu bedelin gerçek zararın altında olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 02.12.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 23.598,33 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davadan önce yapılan başvuru üzerine ve sigortalılarının kazadaki % 50 kusur oranına göre hesaplanan 4.969,00 TL"yi davacılara ödediklerini ve poliçeden doğan sorumluluklarının son bulduğunu, kaza tarihinden faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacı ... için 9.246,44 TL. ve ... için 14.351,89 TL. destekten yoksun kalma tazminatının 04.07.2013 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, 6098 sayılı TBK"nun 53. maddesi gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK"nun 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
    Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda, öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede, destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
    Davacıların desteği olan ..., kaza tarihinde 4 yaşındadır. Mahkemenin hükme esas aldığı raporda bilirkişi tarafından; destek ..."un bekarken her bir davacı için % 25"er, evlendikten sonra ve davacıların destek alacağı 15 yıllık sürenin tamamında her bir davacı için %12,5"ar,davacı baba öldükten sonra anne için % 25 oranında gelirinden pay ayıracağı kabul edilerek hesaplama yapıldığı görülmektedir.
    Trafik kazası sonucu ölen küçük çocuk ölmeseydi ana ve babaya bakması muhtemeldir. Uygulamada çocuğun 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği ana ve babasına destek olacağı varsayılmaktadır. Ancak ileriki yaşlarda çocuğun büyüyerek evleneceği ve en az iki çocuğunun olacağı gelirinin bir kısmını ana ve babasına da ayıracağı varsayılır. Bu şartlarda çocuğun gelir elde etmesi ile birlikte evleninceye kadar gelirinin yarısını kendisine ayıracağı yarısını da ana ve babası ile paylaşacağı varsayılması hayatın olağan akışına uygun düşecektir. Ancak çocuk yaşasa idi ileriki yıllarda evlenecektir. Evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay desteğe ayrılacak, 2 pay eşe, birer pay ana ve babaya verilecektir. Destek, ileriki yıllarda evlenmesi ile birlikte bir süre sonra ilk çocuğu ve yine bir süre sonra ikinci çocuğu olacağı varsayılır. Bu nedenle çocukların olacağı süreler içinde desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer pay ayrılacak ve ana ve babaya da birer pay verilecektir. Bu durumda ana ve babanın payları 1/8 olacaktır.
    3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacıların hak kazanacağı tazminat miktarları hesaplanırken, davacılar ile desteğin yaşlarına, muhtemel ömür sürelerine, davacıların alacağı paya göre hesaplama yapıldıktan sonra, davalı sigortacının davadan önce ödediği bedelin düşüldüğü, en son olarak da davalıya sigortalı araç sürücünün kazadaki kusur oranının % 30 olduğu gerekçesiyle, desteğin kazadaki % 70 kusuru oranında tazminattan indirim yapılmıştır. Davacıların zararının belirlenmesine etki eden tüm nedenler (desteğin kazadaki kusuru da dahil) gözetilerek davalının sorumlu tutulabileceği zarar miktarı belirlendikten sonra, davalının daha önce ödediği bedelin hesaplanan zarardan en son düşülmesi suretiyle sonuç tazminatın belirlenmesi gerekir. Bu itibarla, hükme esas alınan rapordaki hesaplama biçimi bu yönüyle de hatalıdır.
    Bu durumda mahkemece; yukarıdaki bentte ifade edilen, Dairemizin yerleşik uygulamaları ile belirlenen destek payları esas alınmak suretiyle davacıların talep edebileceği tazminat miktarlarının belirlenmesi; ayrıca, zararın belirlenmesine etki eden tüm unsurlar (desteğin kusuru da dahil) dikkate alınarak hesaplanacak bedelden, davalı sigortacının daha önce ödediği bedelin güncellenmiş değerinin en son düşülmesi suretiyle hesap yapılması hususunda, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken, ekik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi