Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15678
Karar No: 2016/12467
Karar Tarihi: 22.12.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/15678 Esas 2016/12467 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/15678 E.  ,  2016/12467 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu.... mahallesi 442 ada 58 parsel sayılı taşınmazı 25.10.1999 tarihinde ... isimli şahıstan satın aldığını, davalının alıcı ile satıcı arasındaki alım satım sözleşmesinin garantör sıfatı ile taraf olduğunu, davalı Maliye Hazinesinin müvekkili aleyhinde tapu iptali ve tescil davası açtığını, ....ı Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.07.2006 tarih ve 2006/2117 Esas - 2006/3586 sayılı ilamı ile tapu kaydının iptali ile yayla olarak özel sicile kaydedilmesine karar verildiği ve söz konusu kararın kesinleştiğini, bunun üzerine müvekkilinin Mal Müdürlüğüne başvurarak taşınmazı satın almak istediğini ancak Mal Müdürlüğünün satın alma talebinin reddine karar verildiğini, söz konusu kararın iptali için .... 1. İdare Mahkemesine dava açtıklarını ve müvekkilinin davasını reddettiğini ve kararın Danıştay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, TMK"nın sorumluluk başlıklı 1007. maddesi "tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devlet sorumludur" düzenlemesinin havi olduğunu, müvekkilinin tapu siciline güvenerek üçüncü bir şahıstan satın aldığı taşınmazın özel mülktiyete konu olamayacak nitelikte bir taşınmaz olduğu halde gerek kadastro işlemleri gerekse tapu kaydının düzenlenmesi aşamasında yayla olarak özel sicile kaydedilmediğini ve müvekkilinin malvarlığında azalma meydana geldiğini ve bu nedenle belirsiz alacak kapsamında şimdilik 20.000.-TL alacağın ve mahkeme kararı gereğince ödemek zorunda kaldığı 2635,20.-TL yargılama gideri ve avukatlık ücretinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu; her ne kadar davacı Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan zararın tazminini talep etmiş ise de davacı tapu siciline güvenerek üçüncü şahıstan satın almış olduğu dava konusu taşınmaz kadastro işlemi ile yayla vasfında olduğu halde vatandaşlar adına tescil görerek tapu kaydı oluşturulduğu, daha sonra bu taşınmazların Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 31/01/2001 tarih 2000/8-1836 Esas - 2001/13 sayılı kararı ile yayla niteliğinde olduğuna hükmedildiği, bunun üzerine Hazine tarafından tapu iptal tescil davaları açılarak taşınmazların tapu kaydının iptal edildiği ve yayla vasfı ile özel sicile kaydedildiği, dava konusu taşınmaza ilişkin verilen tapu iptal kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği, tüm bu sürecin tamamen hukuk kuralları çerçevesinde ve hukuka uygun olarak gerçekleştiği, yayla niteliğinde bulunan taşınmazın tapu kaydının iptal edilmesi sureti ile zarara uğradığını iddia etmenin iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydı mahkeme karararı ile iptal edilen taşınmazdan dolayı uğranılan zararın TMK"nın 1007. maddesi gereğince tazminine ilişkindir.
    Mahkemece yukarda açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de; dava konusu taşınmaz kadastro çalışması sonucunda tapuya kişiler adına kaydedilmiş, daha sonra davacı adına 2000 yılında tapuya tescil edilmiştir. Taşınmazın tapuya kaydedilmesinden sonra Hazinenin açtığı dava sonucu taşınmazın tapusunun iptaline ve yayla olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir.
    4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesinde “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup burada, devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü, sicillerin doğru tutulması görevini üstlenen ve taahhüt eden devlet, gerçeye aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, devletin sorumluluğu için önem taşımayıp sadece, Devletin memuruna rücuu sırasındaki iç ilişkide önemlidir.
    Bu nedenle, yayla olduğu halde taşınmazın tapuya kaydedilip sonra da tapusunun iptaline karar verilmiş olmasından dolayı davacının tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklı tazminat talebi yerinde olup, davanın esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi