18. Ceza Dairesi 2015/24162 E. , 2017/12591 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Fuhuş, 6136 Sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
1-Sanıklar ..., ile ...’ın temyiz dilekçelerinin, CMUK"nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
2-Sanıklar ..., ..., ... ... ile ... hakkında kurulan hükümlerin temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre ve gerekçeli kararın, ilk olarak sanık ...’in bildirdiği adresten farklı bir adrese tebliğ edilmesi nedeniyle Mernis adresine yapılan ikinci tebligatın Tebligat Kanununun 21/2. maddesine aykırı yapılması, sanık ...’a gönderilen gerekçeli karar tebliğinin, sanığın bildirdiği adresten farklı bir adreste muhtara usulsüz olarak tebliğ edildiğinden, sanıklar ... ile ...’ın temyiz istekleri süresinde kabul edilmiştir.
Türk Ceza Kanunu"nun 80. maddesinde düzenlenen “insan ticareti” suçunun oluşabilmesi için failin mağdura yönelik olarak "tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliğinden yararlanarak rızasını elde etmek" biçiminde bir harekette bulunması ve bu hareketleri yaparken veya yaptıktan sonra mağduru ülkeye sokması, ülke dışına çıkarması, tedarik etmesi, kaçırması, bir yerden başka bir yere götürmesi, sevk etmesi veya barındırması gerekmektedir. Suçun oluşması için hem araç hareketlerden, hem de amaç hareketlerden en az birisinin bir arada bulunması gereklidir.
Araç hareketler, asıl veya amaç hareketlerden önce veya en geç bu hareketlerle eş zamanlı olarak yapılmalıdır. Böylece öncelikle araç hareketler ile mağdurun iradesi kırılmalı ve görünüşte rızası elde edilmeli daha sonra da bu husustan yararlanarak suçu oluşturan asıl amaç hareketler gerçekleştirilmelidir.
Bu durumun tek istisnası, TCK"nın 80/3. maddesindeki “on sekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hâllerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verileceği” yönündeki düzenlemedir.
Bu açıklamalar ışığında, sanıklar ...,.. ile ...’ın suç tarihi itibariyle henüz 18 yaşını bitimeyen ve bu sebeple çocuk sayılan mağdura karşı fuhuş yaptırmaya yönelik davranışlarından dolayı TCK"nın 80/3. maddesinde yazılı olan; “Onsekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hâllerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verilir” biçimindeki düzenleme nedeniyle, somut olayda TCK"nın 44. maddesinde belirtildiği biçimde fikri ictimadan söz edilemeyeceği, sanıklar ..., ... ile ...’ın fuhuş suçu dışında çocuk olan mağdura karşı eylemlerinin ayrıca “insan ticareti” suçunu da oluşturabilecek olması nedeniyle, Yerel Mahkeme tarafından dava zamanaşımı süresinde “insan ticareti” suçundan “suç duyurusunda” bulunabileceği öngörülerek, yapılan incelemede:
Sanıklar ..., ..., ... .. ile ...’a yükletilen “fuhuş” eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Mağdurun, sanıklar .... ile ...’ın kendisini tehdit ederek zorla fuhuş yaptırdığı yönündeki anlatımı karşısında, bu sanıklar hakkında TCK’nın 227/4. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılmamış,
Sanıklar ..., ..., ..., ... ile ... hakkında, mağdura yönelik fuhuş suçunu değişik zamanlarda birden fazla kez işlemiş olmaları karşısında TCK.nın 43/1. maddesi uyarınca cezalarında artırım yapılmamış,
Temel cezanın belirlendiği TCK"nın 227/1. maddesinde, hapis cezası ile birlikte adli para cezası da düzenlenmiş olmasına rağmen, sanıklar ..., ..., ..... ile ... hakkında sadece hapis cezasına hükmedilmiş,
Adli sicil kaydına göre, tekerrrüre esas sabıkası bulunan sanık ... hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu hususlarda bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, sanıklar ..., ..., ... ile sanıklar ...,..... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 08.11.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.