Esas No: 2021/7351
Karar No: 2022/2809
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/7351 Esas 2022/2809 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, nitelikli kasten öldürme suçundan 24 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin \"istinaf başvurularının esastan reddine\" kararı da onanmıştır. Dosya incelendi ve hükümde bir isabetsizlik görülmediği belirtildi. Sanığın haksız tahrik indirimi yapılmasına ilişkin temyiz sebepleri reddedilmiştir. Karşı oy ise maktul ve sanığın geçmişten kaynaklı hırsızlık tartışmasının sanığın maktulu öldürmesinde etkili olmadığı ve bu nedenle haksız tahrik oluşmadığı yönündedir. 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/1. maddesi gereğince dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir. Kanun maddeleri: TCK 82/1.b, 29, 62 ve 53; 5271 sayılı CMK'nin 286/2.a, 291, 302/1 ve 304/1.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli kasten öldürme
HÜKÜM: 1) ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/04/2020 tarih, 2019/430 Esas - 2020/136 Karar sayılı ilamıyla; sanık ... hakkında: maktul ...'a yönelik TCK'nin 82/1.b, 29, 62 ve 53. maddeleri uyarınca verilen 24 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
2) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 07/12/2020 tarih ve 2020/1207 Esas - 2020/1445 Karar sayılı kararıyla; "istinaf başvurularının esastan reddine" dair kararı.
TEMYİZ EDENLER : Sanık ... müdafii, katılanlar vekili.
TÜRK MİLLETİ ADINA
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 07/12/2020 tarih ve 2020/1207 Esas - 2020/1445 Karar sayılı kararının sanık ... müdafii ve katılanlar vekili tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık ... hakkında hükmedilen nitelikli kasten öldürme suçuna ilişkin hapis cezasının 5 yılın üzerinde olması nedeniyle verilen kararın 5271 sayılı CMK'nin 286/2.a maddesi gereğince temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Mahkemenin kabul, takdir ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, tebliğnamedeki sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen görüşe iştirak edilmemiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 07/12/2020 tarih ve 2020/1207 Esas - 2020/1445 Karar sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddine" dair hükmün tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; sanık müdafiinin yasal savunma ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine, suç vasfına, katılanlar vekilinin haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
Dosyanın, 28/02/2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/1. maddesi gereğince "... 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere" Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13/04/2022 gününde Üye ...'ın sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ve bu nedenle hükmün bozulması gerektiğine yönelen karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
Tüm dosya kapsamına göre;
Maktulün sanığa borçlu olduğu ve borcunu maktulün pazarcı tezgahında çalışarak ödediği, olay günü yine birlikte pazara gittikleri iş bitiminde sanığın “gel seni bırakayım” teklifi üzerine maktulün, sanığın aracına bindiği, sanık ve maktulün eve gitmedikleri değişik yerlerde alkol ve uyuşturucu kullandıkları, sanığın yanında çalışanlarla anlaşamadığı daha önce de çalışanları ile hırsızlık yaptıkları gerekçesi ile tartışmalar yaşadığı, maktulün de hısızlık yaptığından şüphelendiği ve alkol ile uyuşturucunun etkisi ile bu konuyu açtığı, maktulün de “sen bana hırsız mı diyorsun” diye tepki gösterdiği, taraflar arasında bu nedenle başlayan tartışma sırasında sanığın yanında bulunan tabancayı çekerek maktulü yaraladığı sonrasında maktulü halatla arabanın arkasına bağlayarak sürüklediği ve öldürdüğü olayda sayın çoğunluk sanık hakkında haksız tahrik indirimi yapılmasını isabetli görmüş ise de bu karara katılmıyorum şöyle ki;
Sanığın savunmasında belirttiği ve maktulün tezgahtan hırsızlık yaptığına dair tanık olarak gösterdiği ... sanığın savunmalarını doğrulamamıştır. Sanığın anlatımları hayatın olağan akışı ile bağdaşmamaktadır. Maktulün bıçak çektiği iddia edilmesine rağmen sanıkta herhangi bir yara olmadığı, maktulün durup dururken sanığa ağır hakaretler etmesinin anlamlı olmadığı, sanığın maktulü hırsızlıkla suçladıktan sonra veya yaraladıktan sonra söylediği hakaret içeren sözlerin ise haksız tahrik oluşturmayacağı bu nedenle sanık hakkında TCK’nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik indirimi yapılmasının isabetli olmadığını ve kararın bu yönüyle bozulması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun görüşüne muhalefet ediyorum. 18/04/2022
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.