12. Ceza Dairesi Esas No: 2015/11707 Karar No: 2016/8835 Karar Tarihi: 25.05.2016
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/11707 Esas 2016/8835 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2015/11707 E. , 2016/8835 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağı olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2013 tarihli ve 2009/282 esas, 2013/189 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanık (davacı) hakkında mala zarar verme, kamu malına zarar verme, terör örgütü üyesi olma ve 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda “...bir kısım suçlardan beraatine, bir kısım suçları yönünde ise, 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı kabul edilerek kovuşturmanın ertelenmesine karar verildiği...” gerekçesiyle davanın reddine hükmedildiği, tazminat davasının hükmün kesinleşmesinden önce 03.02.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmakta ise de, hükmün yargılama sırasında 13.05.2014 tarihinde kesinleşmesi karşısında, usul ekonomisi de gözetilerek davanın CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı kabul edilmekle; Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dosyada gözaltına alma ve serbest bırakma tutanaklarının ve ilgili evrakın bulunmaması nedeniyle davacının hangi suçlardan gözaltına alındığı ve gözaltında tutulduğu anlaşılamadığından, gözaltına alma ve serbest bırakma tutanaklarının getirtilerek incelenmesi ve davacının hangi suçlardan gözaltında tutulduğu araştırılıp, yalnızca beraatine hükmedilen suçlardan gözaltında tutulduğunun anlaşılması halinde, makul bir tazminata, 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan da gözaltına alındığının saptanması halinde bu suçtan 6352 sayılı Kanun hükümlerinin uygulandığı dikkate alınarak 6352 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin 2. fıkrası kapsamında hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.