Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2015/204
Karar No: 2018/216

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/204 Esas 2018/216 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2015/204 E.  ,  2018/216 K.

    "İçtihat Metni"



    Kararı veren
    Yargıtay Dairesi : 15. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza
    Günü : 28.07.2010
    Sayısı : 1435-420

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ..."ün TCK"nun 155/2, 35, 62/1, 52, 52/4, 53/1 ve 63. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 1.240 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının taksitlendirilmesine, hak yoksunluğuna ve mahsuba; sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın beraatlerine ilişkin Antalya 15. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 28.07.2010 tarihli ve 1435-420 sayılı hükümlerin, sanık ... ve şikâyetçi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 04.12.2014 tarih ve 3790-20445 sayı ile;
    "... I- Nitelikli güveni kötüye kullanma suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... haklarında verilen beraat hükümlerine yönelen şikâyetçi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Yüklenen suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen.... Nakliyat Ltd. Şirketini münferiden temsile yetkili ...’ın kamu davasına katılma hakkı bulunmadığından şikâyetçi vekilinin 02.09.2010 havale tarihli dilekçesiyle vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince reddine,
    II- Nitelikli güveni kötüye kullanma suçundan sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne yönelen sanığın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına" mahkûmiyet hükmünün onanması yönünden oy birliğiyle, ret kararı yönünden ise oy çokluğuyla karar verilmiş,
    Daire Üyesi M. Erdoğan;
    “Sayın çoğunluk ile aramızdaki ihtilaf,.... Nakliyat Şirketinin davaya katılma ve bunun sonucu olarak kararı temyiz hakkının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
    Kamu davasına kimlerin katılacağı konusu, 5271 sayılı Kanundan önce 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununun 365/1. maddesinde; "suçtan zarar gören her şahıs tahkikatın her halinde müdahale yolu ile hukuku amme davasına iltihak edebilir" şeklinde düzenlenmişti. Yasal düzenleme içerisinde "doğrudan zarar" kavramı yer almadığı hâlde Yargıtay içtihatlarında "doğrudan zarar" kavramına yer verilmek suretiyle suçtan dolaylı zarar görenlerin kamu davasına katılmaları sınırlandırılmıştı. Ancak doğrudan zarar veya dolaylı zarar konuları subjektif değerlendirmeler içerdiğinden uygulamada adil olmayan sonuçlarla karşılaşılmaktaydı.
    Yasa koyucu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 237/1. maddesinde farklı bir düzenlemeye giderek, "suçtan zarar görenler" yanında, "mağdur" ve "malen sorumlu olanlar" kavramlarına da yer vermiştir. Ayrıca yeni Yasa, mağdur kavramına ilk sırada yer verdiği gibi mülga Yasadan farklı olarak, gerçek kişiler yanında suçtan zarar gören tüzel kişilerin de katılma hakkını kabul etmiştir.
    Yeni düzenleme ile kamu davasına katılma hakkının sınırlarının genişletilmiş olması karşısında artık "doğrudan zarar" kavramından söz etmenin mümkün olmadığı kanaatindeyim.
    Artık önemli olan davaya katılma talebinde bulunanların yasada yer alan kavramlardan herhangi birine uyup uymadığıdır.
    Mağdur ile suçtan zarar gören kavramlarının her zaman tek bir kişiye işaret etmeyeceği, bu sıfatlar bazen bir kişide toplanırken; bazen de farklı kişileri işaret ettiği, malen sorumlu olanların ise üçüncü bir kişi olabileceği hususları unutulmamalıdır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olayı ele alırsak;
    .... A.Ş. kendisine ait zeytinyağlarını taşıtmak için.... Nakliyat ile anlaşmıştır..... Nakliyat da sanık ile anlaşıp, ona taşıma ücreti olarak 750 TL vererek .... A.Ş.’ye göndermiştir. Zilyetliği kendisine ait kamyon ile .... A.Ş.’ye giden sanığı,.... Nakliyatın elemanı olarak değerlendiren .... A.Ş. sanığa ücret vermemiş, onunla bir anlaşma yapmamış, sadece irsaliye fişini imzalatmıştır. .... A.Ş. taşıma ücretini.... Nakliyata ödeyecektir. Sanık yüklediği malları kendi adına satmıştır. Malların sigortalı olması nedeniyle .... A.Ş. konuyu takip etmemiş ise de; sigorta şirketi.... Nakliyata rücu ederek zararın tazminini istemiştir. Bu durumda .... A.Ş.’nin muhatabı.... Nakliyat;.... Nakliyatın muhatabı da sanıktır.
    O hâlde;
    1- Mal sahibi kabul edilen .... A.Ş. bu olayın mağdurudur. Çünkü doktrindeki baskın görüşe göre dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlarında mal kime ait ise mağdur odur.
    2-.... Nakliyat hem mağdur hem suçtan zarar görendir. Mağdurdur; çünkü kendisine ait 750 TL sanık tarafından götürülmüştür. Zarar görendir; çünkü .... A.Ş."den hak ettiği komisyonu alamadığı gibi, sanığın sattığı malları ödemekle de yükümlüdür.
    3- Sigorta şirketi ise malen yükümlü olandır.
    Mağdurun belirlenmesi konusu, şikâyet hakkı, yasal artırım ve indirimler, şahsi cezasızlık nedenleri, zincirleme suç ve içtima hükümlerinin uygulanması vb. bakımından önemli ise de; kamu davasına katılma konusunda suçtan zarar gören veya malen yükümlü olanlardan bir farkı bulunmamaktadır.
    Sonuç olarak;.... Nakliyat yetkilisinin mağdur ve suçtan zarar gören sıfatıyla davaya katılma hakkı bulunduğundan sayın çoğunluğun ret kararına katılmamaktayım.” görüşüyle ret kararı yönünden karşı oy kullanmıştır.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 09.01.2015 tarih ve 85264 sayı ile;
    "...Kayden Şaban Özdemir’e ait 07 ANT 97 plakalı kamyonun sürücülüğünü yapan ve.... Nakliyat Ltd. Şirketi aracılığıyla .... A.Ş. ünvanlı şirketten 15.05.2009 tarih ve 401351 seri nolu irsaliye faturası ile 916 koli, 3.264 adet 5 litrelik (99.265 TL"lik) zeytinyağını Gebze .... A.Ş’ye intikal ettirmek üzere teslim alan sanık ...’ın, nakliye yolu üzerinde olmayan Antalya’ya gelip, burada suça iştiraklerinin varlığı ileri sürülen diğer sanıkların da katılımlarıyla zeytinyağlarını üçüncü kişilere pazarlamak isterlerken yakalandıkları olayda; mal sahibi .... A.Ş. bu olayın mağduru konumundadır..... Nakliyat Ltd. Şirketi ise bu suçun hem mağduru hem de suçtan zarar görenidir. Mağdurdur; zira sanık ... bu şirketin şoförü olup, nakliye parasını almıştır. Zarar görendir; zira .... A.Ş"den alacağını alamamıştır. Şoför ile arasında da bir hizmet ilişkisi vardır. Şikâyetçi.... Nakliyat temsilcisi ..."ın, 18.05.2009 tarihli kolluk ifadesinde ve 30.09.2009 tarihli talimat duruşmasında olay nedeniyle davacı ve şikâyetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini söylediği, hükmü de temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında, hükmün esastan incelenmesi gerektiği" düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
    CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece, 05.02.2015 tarih, 940-4693 sayı ve oy çokluğuyla; itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; şikâyetçi ..."ın kamu davasına katılma ve dolayısıyla hükmü temyiz etme hakkı bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle; şikâyetçi ... vekili tarafından sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlerin de temyiz edilmesine karşın, Özel Dairece şikâyetçi vekilinin bu temyizi dikkate alınmadan inceleme yapıldığı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının ise sanıklar ... ve ..."a ilişkin hükümleri de kapsadığı anlaşıldığından Özel Dairece sanıklar ... ve ... hakkında temyiz incelemesi yapılmasından sonra itirazın Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesi gerekip gerekmediği belirlenmelidir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Sanıklar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, atılı suçtan sanık ..."ün mahkûmiyetine; sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın beraatlerine karar verildiği, hükümlerin sanık ... ve şikâyetçi ... vekili tarafından temyiz edildiği, şikâyetçi vekilinin 02.09.2010 tarihli temyiz dilekçesinde; hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan beraatlerine karar verilen sanıklar hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması gerektiğinin yanında, “sanık ..."e daha yüksek bir ceza verilmesi gerektiği” hususunu da dile getirdiği, böylece şikâyetçi vekili tarafından sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin de temyiz edildiği, ancak Özel Dairece, şikâyetçi vekilinin bu temyiz talepleri dikkate alınmadan, sanık ..."ün ve şikâyetçi vekilinin sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz talepleriyle sınırlı olarak temyiz incelemesi yapıldığı,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ise 09.01.2015 tarihli itiraznamesiyle, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun mağduru ve zarar göreni olan.... Nakliyat Ltd. Şirketi yetkilisinin, olay nedeniyle davacı ve şikâyetçi olduğunu beyan ederek davaya katılma talebinde bulunması ve hükmü de temyiz etmesi karşısında, Özel Dairenin "... Nakliyat Ltd. Yetkilisi ..."ın temyiz isteminin reddine" ilişkin kararının kaldırılması ve.... Nakliyat Ltd. Şirketi yetkilisi şikâyetçi ..."ın temyiz istemi ile ilgili esastan karar verilmesi gerektiği görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurduğu,

    Anlaşılmaktadır.
    Bu açıklamalar ışığında ön soruna ilişkin uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Yerel mahkemece hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmü ile sanık ... hakkında verilen beraat hükmünün şikâyetçi ... vekili tarafından aleyhe temyiz edilmesine rağmen, Özel Dairece şikâyetçi vekilinin bu temyiz talepleri dikkate alınmadan temyiz incelemesinin yapıldığı, şikâyetçi vekilinin temyizi doğrultusunda yerel mahkeme hükmünün esastan incelenmesi gerektiğini vurgulayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümleri de kapsadığı anlaşıldığından, şikâyetçi ... vekilinin temyiz dilekçesi gözönüne alınarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ... hakkında verilen beraat hükmü ile sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne ilişkin temyiz incelenmesi yapılması için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekmektedir.
    Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçe ile kabulüne, şikâyetçi ... vekilinin temyiz dilekçesi göz önüne alınarak temyiz incelemesi yapılması için sanık ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne ilişkin Özel Daire onama kararının kaldırılmasına; hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ... hakkında verilen beraat hükmü ile sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne ilişkin temyiz incelenmesi yapılması için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine, verilecek karara göre gerekirse ek itirazname düzenlenmesinden sonra dosyanın Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçe ile KABULÜNE,
    2- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 04.12.2014 tarihli ve 3790-20445 sayılı onama kararının sanık ..." e ilişkin olarak KALDIRILMASINA,
    3- Dosyanın, şikâyetçi ... vekilinin temyiz dilekçesi de göz önüne alınarak temyiz incelenmesi yapılması için Özel Daireye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.05.2018 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi