20. Hukuk Dairesi 2015/10389 E. , 2016/12450 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı - davalı vekili tarafından, davalı-davacı ve davalı aleyhine 16.01.2015 gününde verilen dilekçe ile tavzih istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin kabulüne dair verilen 18.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacı Hazine ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne duruşma isteminin giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı-davalı vekilinin 13.06.1991 havale tarihli dava dilekçesi ile dava konusu 674 parselin, müvekkiline ait taşınmazın bir kısmının 2/B çalışmaları ile ormana bırakıldığını ormana bırakılan taşınmazların komisyon kararlarının iptali ile tapulama kadastrosunda olduğu gibi müvekkili adına tescilini talep etmiş; davalı-davacı Hazine vekilinin 26.11.1997 havale tarihli dilekçesi ile 674 parsel nolu taşınmazın 2/B uygulaması sonucu orman sınırları dışına çıkarılan 45027 m2"lik kısmının tapusunun iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiş, .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 13/10/1998 tarih ve 1994/610 E. - 1998/774 K. sayılı kararıyla, davacı-davalı gerçek kişinin davasının reddine, davalı-davacı Hazinenin davasının kabulü ile 45027 m2"lik kısmının tapusunun iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Karar davacı-davalı vekilince temyiz edilmiş Yargıtay denetiminden geçen karar onanmış ve karar düzeltme talebide ret edilmiş ve karar 07/12/1999 tarihinde kesinleşmiştir. Hazine vekili tarafından 05.02.2003 tarihinde tavzih talep edilmiş yerel mahkemece tavzihin kabulüne karar verilerek ""2/B uygulaması ile"" cümlesi ilave edilerek hüküm tavzih edilmiştir.
Daha sonra davacı-davalı ... . mirasçıları vekili tarafından 16.01.2015 havale tarihli tavzih dilekçesi sunulmuş ve mahkemece tavzih talebi kabul edilerek 5 numaralı hüküm fıkrasının son cümlesinin ""bu yerin tarla vasfı ile maliye hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline"" şeklinde tavzihine karar vermiş, kararı davalı ... Yönetimi vekili ve davalı-davacı Hazine vekili temyiz etmişlerdir.
Talep, .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 13/10/1998 tarih 1994/610 – 1998/774 sayılı 2/B uygulamasına itiraz ve tapu iptali tescil davası sonucunda verilen hükmün tavzihi isteğine ilişkindir.
Mahkemece tavzih talebinin kabulüne karar verilmiş ise de karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, hükmün tavzihini düzenleyen Hukuk Muhakemeleri Kanununun 305. maddesine göre; “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez” şeklindeki kanuni düzenlemeye göre, hükmün tavzihinin istenebilmesi için verilen hükmün, yeterince açık olmaması, icra işlemleri sırasında uygulanması açısından tereddüt uyandırıyor olması ve hükmün içinde bir birine aykırı fıkralar bulunması ve hükmün icrasından önce istenmesi gerekmektedir.
Buna göre somut olay incelendiğinde, yukarıda özetlendiği şekilde dava konusu 674 parsel nolu taşınmazın 2/B uygulaması sonucu orman sınırları dışına çıkarılan 45027 m2"lik kısmının tapusunun iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Karar davacı-davalı vekilince temyiz edilmiş Yargıtay denetiminden geçen karar onanmış ve karar düzeltme talebide ret edilmiş ve karar 07/12/1999 tarihinde kesinleşmiştir. Hazine vekili tarafından 05.02.2003 tarihinde tavzih talep edilmiş yerel mahkemece tavzihin kabulüne karar verilerek ""2/B uygulaması ile"" cümlesi ilave edilerek hüküm tavzih edilmiştir. Davacı-davalı gerçek kişiler ise 16.01.2015 tarihli tavzih dilekçesi ile mahkeme kararının Hazine adına tapuya tescil kısmına ""tarla"" cümlesinin eklenmesini yönünde tavzih talebinde bulunmuşlar ve mahkemece tavzih talebi kabul edilmiştir. HMK 305/1 fıkrası (HUMK 455) hükmün infaz edilinceye kadar tavzihin yapılabileceği hükmüne amirdir. Somut olayda, 2003 yılında gerekçeye uygun hüküm tavzih edildiğine göre artık yeniden tavzih mümkün değildir.
Hal böyle olunca, tavzih isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle kabulü şekilde tavzih kararı verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle; Orman Yönetimi ve Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/12/2016 günü oy birliği ile karar verildi.