8. Hukuk Dairesi 2013/11027 E. , 2014/9906 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı
... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Anadolu 12. Aile Mahkemesi"nden verilen 06.03.2013 gün ve 392/141 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili ile katılma yolu ile davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, davacının uzun yıllar çalışarak gelir elde ettiğini, birikimlerini davalının birikimleri ile birleştirerek evlilik içinde ...’de ... parselde kayıtlı evi davalı adına satın aldıklarını, bir süre oturduktan sonra davalının davacıyı evden kovarak davacıdan habersiz evi sattığını, bu satıştan elde ettiği para ile ... İlçesi, ... Mahallesi"nde, ... ada ... parselde kayıtlı evi satın aldığını açıklayarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 300.000 TL"nin tasfiyenin sona ermesinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacının çalışarak elde ettiği gelirinin yarısını annesine gönderdiğini, katkı sağlamadığını, ...’deki evin davalıya ait ...’daki ... ada ... parselin 21.8.2003 tarihindeki satışından, ... plakalı aracın devrinden gelen para ve Kuveyt Türk Bankası"ndan alınan kredi ve emeklilik tazminatı ile alındığını, ...’deki evin 165.000 TL"ye alınıp aynı fiyata satıldığını, bankadan alınan 60 ay kredinin ise tamamını davalının ödediğini, geçim ve taksit yükü ağır gelince bu evi sattığını, ...’deki ev alındığında tarafların 9-10 aydır ayrı olduklarını, ayrıca alım sırasında kredi çekildiğini, 120 ay kredinin 70 taksitinin kaldığını, tarafların evlendikten 3,5 yıl sonra fiilen ayrıldıklarını, yine evin onarımı için 2009 yılında ekonomik sıkıntı sebebiyle bankadan yeniden 30.000 TL kredi çekildiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 206.770,215 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili ile katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 26.01.2001 tarihinde evlenmişler, 23.06.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 12.01.2010 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona
erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.).
Dava konusu ... ... ada ... parselde 1.kat 2 numaralı mesken taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli iken 31.08.2005 tarihinde davalı ... adına satın alınarak tapuya tescil edilmiştir. Davacının isteği edinme tarihi ve dosya kapsamına göre katılma alacağı niteliğindedir.
Evlilik içinde 01.01.2002 tarihi sonrası eşlerden biri adına edinilen mal varlığı üzerinde diğer eşin yasadan kaynaklanan artık değerin yarısı oranında katılma alacağı isteme imkanı bulunmaktadır (TMK’nun 231, 236/1.m.). TMK"nun 222. maddesi gereğince, belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Bir eşin bütün mallarının aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerekir. Katılma alacağı bakımından talepte bulunan eşin çalışıp çalışmaması veya herhangi bir katkıda bulunup bulunmamasının bir önemi de yoktur. Katılma alacağı yasadan kaynaklanmaktadır. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerekir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, toplanan deliller karşısında ...’da davalı adına kayıtlı taşınmazın kardeşi ...’a tapuda devredildiği tarihin, katkıda kullanıldığı iddia edilen ...’deki taşınmazın alım tarihinden sonraya isabet etmesi, evlilik tarihinden önce davalı adına kayıtlı aracın ise ...’deki taşınmazın alım tarihi 09.07.2003 tarihinden kısa süre önce 16.06.2003 tarihinde satılması sebebiyle hesaplamada ...’daki taşınmazın dikkate alınmaması ve aracın ise davalının kişisel malı sayılması, çekilen kredinin de dikkate alınması yerinde olduğuna, davacının katılma alacağı hesabında tarafların çalışarak elde ettikleri gelirlerin ve kadının ev işlerini yapmasının bir önemi bulunmadığına, hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkeleri de gözetildiğinde usule uygun şekilde belirlenen değerler üzerinden doğru şekilde hesaplama yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasında esesa yönelik hatayı içeren bir isabetsizlik de bulunmadığına göre katılma yolu ile hükmü temyiz eden davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki husus dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden işin esasına ilişkin hüküm bölümünün ONANMASINA,
Mahkemenin, davacının talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini gözönünde bulundurarak davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden kabul ve red oranlarına göre tarafları sorumlu tutması doğrudur. Ancak, davalı vekili tarafından 31.05.2012 tarihinde yatırılan 148,55 TL keşif harcı ve 1.400 TL keşif giderinden oluşan toplam 1.548,55 TL yargılmama gideri ile ilgili de kısmen kabul kısmen red oranına göre taraflara yüklenmesi gereken yargılama giderleri konusunda olumlu olumsuz bir hüküm kurulması ve Mahkeme görüşünün ortaya konması gerekirken davalı vekilinin karşıladığı anlaşılan yargılama gideri konusunda olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün davalı tarafça yatırılan yargılama giderleri ile ilgili bölüme yönelik olarak 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama
karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda dökümü yazılı 3.070,50 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 11.053,97 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 3.070,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.