
Esas No: 2020/9228
Karar No: 2022/6272
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/9228 Esas 2022/6272 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/9228 E. , 2022/6272 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : BURDUR Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık ... hakkında tayin olunan cezanın süresine göre; sanık ... müdafilerinin duruşmalı inceleme isteklerinin 5320 sayılı Kanun'un 8/1, 1412 sayılı CMUK’un 318/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
A) Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde:
5237 sayılı TCK'nın 188. maddesinin üçüncü fıkrasında, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, sevki, nakli, depolanması, satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması suç olarak tanımlanmaktadır; bu fıkradaki suçun oluşması için belirtilen seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmış olması yeterlidir.
Seçimlik hareketli suçlarda, hareketlerden birkaçının birden yapılması birden çok suç işlenmesi anlamına gelmez. Bu gibi hâllerde de ortada tek bir suç vardır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, suçun konusunu oluşturan maddenin aynı olmasıdır. Hareketlerin seçimlik olma özelliği aynı uyuşturucu veya uyarıcı madde için geçerlidir. Failin, değişik zamanlarda aynı veya farklı kişilere maddede öngörülen seçimlik hareketlerden herhangi birisini gerçekleştirmesi hâllerinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması söz konusu olacaktır. Ancak bunun için de öncelikle bu suçların her birinin cezalandırılabilir nitelikte olması ve suçlar arasında hukuki ve fiili kesintinin bulunmaması gerekir. Suçlar arasındaki sürenin ne kadar olması gerektiği konusunda ise kesin bir ölçüt bulunmamaktadır. Suçlar arasında çok kısa bir zaman aralığı olsa dahi suç işleme kararının yenilenmiş olması hâlinde zincirleme suçtan söz edilemeyecektir. Diğer bir anlatımla failin işlemeyi kast ettiği uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun konusunu oluşturan maddenin, öngörülen seçimlik hareketlerden herhangi birisinin gerçekleştirilmesi sonrasında tüketilmesinin ardından, yeniden uyuşturucu madde temin etmesi hâlinde zincirleme suçun değil, gerçek içtima kuralı gereğince ayrı ayrı suçların oluştuğunun kabulü gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Hakkında CMK’nın 135. maddesi uyarınca iletişimin dinlenmesi, tespit edilmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi kararı bulunan diğer sanık ... hakkında yürütülen soruşturma neticesinde sanık ... ile irtibatının tespit edildiği, sanık ...’in görüşmenin akabinde sanık ...’ın kaldığı Kocaaliler istikametinden Bucak istikametine gittiğinin fark edilmesi üzerine aracın durdurulmak istendiğinde aracın kaçtığı ve araç içerisinden uyuşturucu maddelerin bulunduğu iki siyah renkli poşetin atıldığı, aracın ve ...’in yakalanamadığı, aynı gün Yaşar’ın ikametinde yapılan aramada esrar kalıntıları olan terazi ve 2 adet siyah renkli poşet içerisinde net 296.0 gram esrarın ele geçirildiği, sanığın olayla ilgili savunmasının alınarak serbest bırakıldığı, böylece bu olayla ilgili fiili kesinti oluştuktan sonra sanık ... hakkında CMK’nın 135. maddesi uyarınca iletişimin dinlenmesi, tespit edilmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin tespit edilmesi kararının alındığı, alınan dinleme kararına istinaden sanığın 22.01.2014 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen tanık ...’e de uyuşturucu madde temin ettiğinin anlaşılması karşısında;
Her iki eylemin aynı iddianame kapsamında açılması sebebiyle hukuki kesinti bulunmadığı anlaşılmakta ise de; her iki eylem arasındaki zaman aralığının uzunluğu, sanık ...'in yakalanmasından sonra ancak ikinci eylemin gerçekleştirildiği 22.01.2014 tarihinden önce 28.07.2013 tarihinde arama yapılarak esrar kırıntılı terazi ve uyuşturucu maddelerin ele geçirilmesi ve sanığın olayla ilgili ifadesinin alınması nedeniyle iki olay arasında fiili kesintinin gerçekleşmiş olması birlikte değerlendirildiğinde; sanığın iki eyleminin aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu bağlamda sanığın eylemlerinin ayrı ayrı suçları oluşturduğu ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının bulunmadığı, her iki suça konu eylemlere ilişkin olay tutanakları ve iddianame içeriğindeki anlatım dikkate alınarak her bir eylemden dolayı ayrı ayrı cezalandırılması yerine TCK’nın 43. maddesi uyarınca zincirleme şekilde cezalandırılmak suretiyle eksik ceza tayin edilmişse de; aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1) Gerekçeli karar başlığında tutuklama tarihinin “06.11.2014” yerine “16.11.2014” olarak gösterilmesi,
2) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve aynı maddede 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz isteği bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMK'nın 302. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, ancak bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 303. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
1) Gerekçeli karar başlığındaki tutuklama tarihinin çıkartılması ve yerine “06.11.2014” ibaresinin yazılması,
2) TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve aynı maddede 7242
sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler gözetilerek oluşan duruma göre, sanık hakkında TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde:
Kolluk görevlilerince düzenlenen 28.07.2013 tarihli olay araştırma ve muhafaza altına alma tutanağı içeriğine göre özetle, kolluk görevlilerince tanınan sanık ...’in, diğer sanık ...’dan uyuşturucu madde temin edeceği şeklinde bilgiler elde edilmesi üzerine Bucak Kocaaliler yolu güzergahında beklemeye başlanıldığı, Kocaaliler istikametinden Bucak istikametine gelen ... plakalı aracın içerisinde kolluk görevlilerince bilinen ... isimli şahsın görüldüğü, aracın takibe alındığı, saat:15:10 sıralarında Çeltikli ilçesine girdiği, dur ikazına rağmen durmayarak kaçtığı ve aracın sağ arka camından daralı 972,0 gram, net 388,8 gram gelen esrarın iki adet siyah poşet içerisinde atıldığı, sanığın kaçması üzerine yakalanamadığı olayda, sanığın suçlamayı ve tutanağın içeriğindeki anlatımı kabul etmemesi karşısında;
Olay tutanağını düzenleyen olayı gören tutanak tanıklarının ve suçta kullanılan aracın olay tarihindeki hak sahibinin usulüne uygun şekilde dinlenerek, sanığa beyanlara karşı diyeceği de sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
16/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.