Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/266
Karar No: 2020/3200
Karar Tarihi: 14.12.2020

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/266 Esas 2020/3200 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2020/266 E.  ,  2020/3200 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin başvurunun esastan reddine dair verdiği karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
    Davacı taşeron, davalı yüklenicidir.
    Davacı davasında, davalı şirket ile DSİ Büyük İstanbul İçme Suyu Melen Projesi’nin Şile kontrol yolu inşaatının kazı ve hafriyatı nakil işlerinin yapılması konusunda anlaştıklarını, önce şifahi sonrasında 03.05.2010 tarihli yazılı sözleşme yapıldığını, devamında 07.07.2010 tarihli zeyilname yapılarak işin tamamının ifa edildiğini, karşılığında on bir adet fatura kesilerek davalı şirkete elden teslim edildiğini, faturaları ticari defterlerine işleyerek KDV lerini ödediklerini, ödenmeyen fatura bedelleri için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 299.587,83 TL lik fatura alacağının tahsili amacıyla Kadıköy 3. İcra Müdürlüğü’nün 2011/10457 Esas sayılı dosyada ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini, vaki itirazın iptâli ile %40"tan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı cevaplarında, taahhüdü altında bulunan İstanbul Büyük İçme Suyu Projesi Şile kontrol merkez inşaatı kapsamında yer alan kontrol merkezi ve dengeleme havuz inşaatının hafriyat işlerinin davacı tarafından yapımı için 03.05.2010 tarihinde sözleşme yapıldığını, akabinde zeyilname düzenlendiğini, bu hususta ihtilaf bulunmadığını, ancak davacının edimlerini eksik ve ayıplı olarak ifa ettiğini, Aralık 2010 tarihinden itibaren davacıların yarım bıraktıkları işi tamamlamaları yönünde uyarılmalarına karşın işi yapmadıklarını, yarım kalan ve ayıplı ifa edilen işleri başka şirketlere yaptırdıklarını, davacının hafriyatın büyük bir kısmını sözleşmeye aykırı olarak kazı alanının hemen yanına döktüğünü, öbekler oluşturan toprak ve kayaların halen taşınamadığını, davacının faturalandırdığı işleri yapmamış olması nedeniyle ihtarname ile sözleşmeyi feshettiklerini, Şile Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/24 Değişik iş sayılı dosyasında eksik ve ayıplı işlerin tespit ettirildiğini, borçlu değil aksine davacının edimini eksik, ayıplı ifa etmiş olması nedeniyle alacaklı olduklarını belirterek davanın ret edilmesi gerektiğini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporlarında; takibe dayanak faturalar da dahil olmak üzere davacının düzenlemiş olduğu on bir adet toplam bedeli 843.954,60 TL değerinde faturanın her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak her iki taraf ticari defterlerinin kapanış tasdikleri bulunmadığından sahipleri lehine delil vasfına haiz olmadığı, davacı taşeronun yaptığı iş bedelinin 528.386,28 TL davalı yüklenicinin kanıtlanan ödemesinin 545.566,78 TL olduğu belirtilerek davacıya 17.180,50 TL fazla ödeme yapıldığı hesaplanmıştır. Yerel mahkeme, faturaların davalının ticari defterlerine kayıt edilmiş olmasının fatura içeriği işlerin davacı tarafından yerine getirildiği hususuna karine teşkil ettiği kabul edilse de, tarafların ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olmadığı, ikinci bilirkişi heyetince savunulan ve mahkemece kabul edilen görüşe göre, davalının faturaları kendi ticari defterlerine işlemesinin borcu kabul ve ikrar ettiği anlamına gelmeyeceği, davacı taşeronun hak ettiği iş bedeline karşılık davalı yüklenicinin yaptığı ödemeleri dikkate alarak davanın reddine karar vermiştir.
    İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi"nce, işin kararlaştırılan miktarda tamamlanmadığı, hafriyatın belirlenen yere nakledilmediğinin tespit edildiği, tamamlanan kısım yönünden sözleşmedeki birim fiyatlara göre belirlenip yapılan ödemeler de gözetilerek davacı alacağının bulunmadığı sonucuna varılmış olmasında isabetsizlik görülmediği belirtilerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 222/2 maddesine göre, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması gerekmekte ise de, aynı kanunun 222/4 maddesinde açılış ve kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği ticari kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtlarının sahibi aleyhine delil olacağı düzenlenmiştir. Bu hükümlerle anlatılan temel ilke, ticari defterlerin kanuna uygun olarak açılış kapanış tasdikleri yapılmamış olsa da içindekiler sahibi ve halefleri aleyhine delil sayılırlar. Bir kimsenin kendi hazırladığı belge veya yazının kendi aleyhine kanıt olarak kullanılması usul hukuku kuralları gereğidir.
    Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporlarında davalı yüklenici şirketin ticari defterlerinin kapanış onayı bulunmadığı, bu nedenle delil vasfına haiz olmadığı belirtilmiş, ilk derece mahkemesince de aynı gerekçe ile hüküm verilmiş ise de, davacı taşeron tarafından düzenlenen faturaların davalı yüklenici şirket defterlerinde kayıtlı olması ve karinenin aksinin kanıtlanamamış olması nedeniyle kayıtlar yükleniciyi bağlayacağından, var ise takip dayanağı faturalara ilişkin ödemeler mahsup edildikten sonra davacı taşeronun alacağı hesaplattırılıp, hüküm altına alınması gerekir iken HMK’nın 222/4 maddesi gözden kaçırılarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmünün davacı yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 267,80 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 14.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi