23. Hukuk Dairesi 2011/2931 E. , 2012/2784 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, davalı kooperatifin üyeliğinden 28.02.2000 tarihinde ihraç edildiğini, 2003 yılında mahkeme tarafından ihraç kararının iptal edildiğini, ödemelerde gecikme olduğundan bahisle kooperatifin kendisinden fazla aidat talebinde bulunduğunu, gecikmenin iptal edilen ihraç kararından kaynaklandığını, dava devam ederken kendisine yapılmış olan 5.800,00 TL’lik ödemenin huzur hakkı alacağı olduğunu, aidatla ilgisinin olmadığını ileri sürerek, yarım kalan konutun normal şekilde aidatlarını ödemek suretiyle kendisine verilmesini, bu talebinin kabul edilmemesi halinde ödemiş olduğu 17.000,00 TL aidatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, kooperatife yatırmış olduğu aidatların toplamı olan 5.800,00 TL’nin dava devam ederken davacıya ödendiğini, kooperatif tarafından yöneticilere huzur hakkı ödenmemiş olduğunu ve davanın süresinde açılmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
... vekili, müvekkilinin dava tarihi itibari ile yönetim kurulu başkanı olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, dava devam ederken ödenmiş olan 5.800,00 TL aidat geri ödemesinin davacı tarafından kabul edilerek ihracın benimsendiğini, zamanaşımının dolduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, derdest dava sırasında ödenen 5.800,00 TL’nin mahsubu ile davacının bakiye 617,00 TL aidat alacağının bulunduğu, davacının görev yaptığı dönemlere ilişkin genel kurullarda huzur hakkı ödenmesine ilişkin bir kararın bulunmadığı, dava tarihi itibariyle yönetim kurulu başkanı olan ...’a husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, davalı kooperatif açısından davanın kısmen kabulü ile, 617,00 TL’nin davalı kooperatiften tahsili ile davacıya verilmesine; ... açısından davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
1) Dava, üyelik hakkından kaynaklanan taşınmaz tahsisi, bu talebin kabul edilmemesi durumunda bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının yaptığı ödemeler dikkate alınarak davanın bedel yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, konut tahsisi talebi
hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedilmiştir. Davacının davalı kooperatif üyeliğinden açık bir istifası olmadıkça üyelik hak ve yükümlülükleri devam edeceği gibi, dava dilekçesi ile kooperatiften zımni bir şekilde ayrılma iradesini benimsediğini kabul etmek mümkün değildir. Davacının davadaki asıl talebi bedel olmayıp tahsis talebidir. Mahkemece bu yön üzerinde durularak, yapılacak araştırma sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2) Davacı dava dilekçesinin davalı bölümünde “ ... Tatil Sitesi Konut Yapı Kooperatifini temsilen Yönetim Kurulu Başkanı ... ve Yönetim Kurulu ” ibaresini yazmıştır. Buna göre davacının davasını kooperatife yöneltmeyi amaçladığı, davacının istemleri ile dava dilekçesindeki anlatımları dikkate alındığında davanın kooperatife izafeten açıldığı sabit olmasına ve davalı kooperatif vekilinin de vekaletnamesini sunarak kooperatifi davada temsil etmesine rağmen davanın, açıldığı tarih itibariyle kooperatif yönetim kurulu başkanı olan ...’ın şahsına da yönelik olarak açılmış gibi değerlendirilmesi mümkün değildir. Mahkemece adı geçen şahsın da taraf kabul edilerek hakkında taraf sıfatı bulunmadığından red kararı verilmesi ve lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
3) Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda ( 1 ve 2 ) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.