Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/11957 Esas 2016/2336 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Davacı, 5458 sayılı Yasa"nın öngördüğü yapılandırmadan yararlanması nedeniyle 24.06.2008 başvuru tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasını, prim borcunun yapılandırma yasası kapsamındaki koşul ve taksitlerle ödenebilmesini ve ödenmeyen birikmiş aylıkların ödenmesini istemiştir.
Mahkeme, yapılandırma ve tahsis istemini reddeden Kurum işleminin iptaline, prim borcunun 5458 sayılı Yasa kapsamındaki yapılandırma uyarınca yeniden yapılandırılarak 01.07.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum"un aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir
1978-2008 yılları arası prim borçları davalı Kurum ile ... Bankası arasında yapılan anlaşma kapsamında ve 5458 sayılı Yasa uyarınca yapılandırılmış ve tahakkuk ettirilen prim boçları anılan anlaşma gereği 22.359 TL olarak 26.08.2008 tarihinde Kurum hesabına ödenmiş ise de; bilahare tahsis koşullarının bulunmadığından bahisle anılan ödemenin bankaya iade edildiğinin iddia edilmesi karşısında; usulünce yapılacak araştırmayla sözkonusu iadenin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerekir.Yapılacak araştırma neticesi, iadenin yapılmadığı sonucuna ulaşılırsa şimdiki gibi tahsise karar verilmesi, şayet iadenin yapıldığı sonucuna ulaşılırsa, anılan yapılandırma kapsamında tahsise esas sigortalılık süresine ilişkin prim borcunun ödenmesi usulünce sağlanarak ödemeyi takip eden aybaşından itibaren tahsise karar verilmesi gerekir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.