12. Ceza Dairesi 2015/11745 E. , 2016/8816 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Hüküm : 2.671,83 TL maddi ve 1.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan .... Ağır Ceza Mahkemesinin 05.06.2013 tarihli ve 2004/200 esas, 2013/111 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) el kaide terör örgütünün sair efradı olma suçundan gözaltında kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 05.09.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 25.02.2014 tarihinde, işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun gereğince öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, gerekçeli karar başlığında, 466 sayılı Kanun gereğince tazminat olan dava türünün 5271 sayılı Yasanın 141 ve devamı maddelerine göre tazminat istemi olarak yazılmış olması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre, gözaltı tarihinden itibaren faize hükmedilmesi nedeniyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 2 gün süreyle tutuklu kalan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayacak şekilde fazla tayini,
2) Tazminat davasına dayanak olan dava dosyasında davacının 25.11.2004- 27.11.2004 tarihleri arasında 2 gün süreyle gözaltında kaldığı gözetilip, 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapılmadan ay ve gün üzerinden hesaplama yapıldığında maddi zararı 20.214 TL olup, maddi zarar olarak bu miktarın ödenmesine karar verilmesi gerekirken, asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamanın 3 gün üzerinden yapılması suretiyle 1 gün karşılığı 10,607 TL fazla bulunarak toplam maddi tazminatın 31,83 TL olarak belirlendiği bilirkişi raporu hükme esas alınarak, ayrıca 29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında
belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği, kaldı ki dayanak dosyada (sanığın) davacının vekil ile temsil edildiğine dair bir kaydın da bulunmadığı gözetilmeden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.640 TL vekalet ücretinin de maddi tazminat hesabına eklenmesi suretiyle sonuç olarak toplam maddi tazminat miktarının “2,671,83 TL” olarak fazla tayini,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.