Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/316
Karar No: 2016/2331
Karar Tarihi: 18.02.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/316 Esas 2016/2331 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/316 E.  ,  2016/2331 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Davacı sigortalı, aksi kurum işleminin iptalini, ... sigortalılık süresinin geçerli olduğunu ve yaşlılık aylığının ödenmeye devam edilmesi gerektiğinin tespitini; birleşen dava ile davacı Kurum ise, yersiz ödemelerin yasal faiziyle birlikte tahisilini istemiştir.
    Mahkemece, konusuz kalan asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
    Hükmün, asıl dosyada davacı sigortalı ile davalı kurum, birleşen dosyada davacı kurum ve davalı sigortalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı sigortalı ..."ün, ... Odasındaki 15.10.1987 tarihinden itibaren üye olduğunu belirtir oda kaydının usulsüz olduğundan bahisle, oda kaydına dayalı 15.10.1987-30.11.2001 arası sigortalılık süresi ile 01.12.2001 tarihinden itibaren başlatılan yaşlılık aylığının iptali üzerine eldeki bu davalar açılmıştır.
    Öte yanadan, seyyar pazarcı işi nedeniyle 01.05.1981-31.12.1982 arası ... Vergi Dairesine, 18.05.1981-06.11.1985 arası ... Odasına, 15.10.1987-30.11.2001 arası ... Odasına kaydı bulunan davacının, 1983/11.aydaki işlem ile bu kayıtlar esas alınarak 20.04.1982 tarihi itibarıyla ...’a tescili yapılmış; 2000 yılında sunulan belgede ... Odasındaki 15.10.1987 tarihinden itibaren Demircilik faaliyetine dayalı kayıt da esas alınarak 20.04.1982-31.12.1982, 22.03.1985-06.11.1985 ve 15.10.1987-30.11.2001 tarihleri arası ... sigortalılık süreleri üzerinden 01.12.2001 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmıştır.
    Dairemizin 16.04.2015 günlü, 6552 sayılı Yasanın 58. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. madde çerçevesinde yapılan bozma ilamı sonrası sürdürülen yargılama sırasında celbedilen 30.07.2015 günlü Kurum yazısında "davacı sigortalının 6552 sayılı Yasadan yararlanmak üzere 13.10.2014 tarihinde başvuru yaptığı ve 05.06.2015 tarihinde de tahsis başvurusunda bulunduğu" ifade edilirken; 13.05.2015 günlü kurum görüş yazasında ise özetle "6552 sayılı Yasayla getirilen düzenlemenin geriye uygulanmasının mümkün olmayacağı, ancak yürürlük tarihi sonrası için ve yeniden tahsis talebinde bulunulması halinde takip eden aybaşından aylık bağlanabileceği" bildirilmesi karşısında asıl ve birleşen davalar yönünden konusuz kalmadan bahsedilemeyecektir.
    Konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilebilmesi için, uyuşmazlık konusu çekişmenin tamamen ortadan kalkması, başka bir anlatımla; her iki tarafında davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmamış olması gerekir.
    Kaldi ki, kurumun kabulü dahi kendi içerisinde çelişkilidir.Çünkü bir yandan 6552 sayılı Yasayla getirilen düzenleme uyarınca uyuşmazlığa konu Oda kaydına dayalı sigortalılığa geçerlik verilmekte, diğer yandan ise, geçerli sayılan sigortalılığa rağmen sigortalılığı geçmişe uygulamaksızın yasanın yürürlük tarihi sonrasına hukuki sonuç bağlamaktadır.
    Şu halde yapılması gereken iş; davanın konusuz kaldığından bahsedilemeyeceği için, asıl ve birleşen davaya konu uyuşmazlıklara ilişkin kurum kabulleri tereddüte meydan verilmeyecek şekilde ayrı ayrı kurumdan sorularak belirlenmeli, 01.07.2015 tarihi itibarıyla aylık bağlanmasına ilişkin aylık bağlama kararları getirtilmeli,yukarıdaki ilkeler ve Dairemizin 16.04.2015 günlü bozma kararı da dikkate alınarak yapılacak yargılama sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, hükmü temyiz eden tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı-birleşen dava davalısına iadesine, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi