19. Hukuk Dairesi 2017/1491 E. , 2018/3408 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacının dava dışı ..."a ait 5.000 TL limitli bir adet krediye kefil olduğunu, ayrıca sözleşmeye imza atarken bono şeklinde düzenlenmiş rakam kısımları boş olan evraka da imza attırıldığını, davaya ve takibe konu bononun boş kısımlarının sonradan davacı rızasına aykırı olarak doldurulduğunu, davacının sadece 5.000 TL limitli olarak imzaladığı kredi sebebiyle borçlu olduğunu ve bu borcu da öğrenir öğrenmez davadan önce davalıya 6.650 TL olarak ödediklerini ileri sürerek, davacının davalıya dava konusu icra takibinde 6.650 TL bedel dışında başka bir borcunun bulunmadığının tespitine ve takip miktarı olan 26.492 TL"den 6.650 TL"nin mahsubu neticesinde bakiye 19.842 TL üzerinden davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava dışı asıl borçlu ..."ın genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduğunu, davaya konu senedin bu sözleşme neticesinde kullanılan kredilerin ödenmeyen borcunu temin için düzenlendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen ek bilirkişi raporuna göre; davacının kefil sıfatıyla 1.159,18 TL ana para 476,15 TL temerrüt faizi ve 23.81 TL BSMV olmak üzere toplam 1.659,14 TL borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve davacının davalıya 1.659,14 TL"den başka bir borcunun bulunmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olup Dairemizin 22.03.2016 tarih, 2016/919 E. - 2016/5138 K. sayılı ilamı ile " Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda “Davanın kısmen kabulüne, ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2011/534 sayılı icra dosyası kapsamında davacının 1.659,14 TL borcu dışında başka bir borcunun bulunmadığının tespitine, bu miktar dışındaki takibin iptaline” denildiği halde, gerekçeli kararda “ Davanın kısmın kabulüne, ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2011/534 sayılı icra dosyası kapsamında davacının 1.659,14 TL borcu dışında başka bir borcunun bulunmadığının tespitine, bu miktar dışındaki takibin iptaline, davacının dava dilekçesinde bildirdiği gibi yaptığı ödemeden sonra kalan 19.842,39 TL"den borçlu olduğu kısmın çıkarılmasından sonra kalan miktarın %40"ı oranında tespit edilen 7.273,3-TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” denilmiştir. Böylece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında kötüniyet tazminatı yönünden çelişki yaratılmıştır. Bu hal, HUMK" nın 381/2. (HMK"nın 298/2 md.) maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, kararın bozulması gerekmiştir. Ayrıca, dava, İİK" nın 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece, HUMK" nın 74. maddesi (HMK"nın 26. md.) hükmü de gözetilerek, taleple bağlılık kuralı çerçevesinde, davacının borçlu olmadığı miktar saptanarak menfi tespite hükmedilmesi gerekirken, davanın niteliği gözardı edilerek, borçlu olunmayan miktar belirtilmek yerine borçlu olunan miktar üzerinden olumlu tespit hükmü kurulması da usul ve yasaya aykırıdır." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda HMK"nun 26. maddesi gereğince taleple bağlılık ilkesi gözetilerek davacının belirtmiş olduğu 6.650,00 TL ve bilirkişi raporunda hesaplanan 1.659,14 TL"nin toplanıp takip talebindeki 26.492,39 TL"den çıkartılması neticesinde bulunan 18.183,25 TL yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle de kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden taraflardan alınmasına, 19/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.