Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1083
Karar No: 2013/17393
Karar Tarihi: 26.12.2013

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2013/1083 Esas 2013/17393 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2013/1083 E.  ,  2013/17393 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava,ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, itirazın 24.255,17 TL asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarı,9.417,05 TL olmak üzere toplam 33.672,22 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına ve asıl alacak miktarı olan 24.255,17 TL üzerinden %40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili,dava dilekçesinde,davalının ... parseldeki binanın 3 nolu asma katını ve 4 nolu bağımsız bölümünü davacılardan 01.05.1996 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını bu yerin “opel araç showrom”u olarak kullanıldığını,daha sonra aynı taşınmazdaki 100/1000 arsa paylı l.bodrum kat ve zemin katın yarısının davacılar tarafından satın alındığını,davacıların aldığı son yerler ile ilgili olarak ana gayrimenkul ile birlikte kullanılmak üzere şifahi olarak kira sözleşmesine dahil edildiğini, davalı şirketin ana gayrimenkul ile ilgili kira bedellerini ödediği halde şifahi kira sözleşmesi ile kiralanan l.bodrum kat ile ilgili kira bedellerinin ödenmediğini,her iki davacıya ödenmesi gereken toplam kira bedeli 1.843.000.000 TL iken ödenmediğinden ... 3 icra müdürlüğünün 2003/3102 esas sayılı dosyası ile 01.05.2002-01.07.2003 tarihleri arasındaki 15 aylık kira bedelleri toplamı 27.645 TL asıl alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile %40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda 17.10.2008 tarihli ilk karar ile, davanın kısmen kabulüne,itirazın 24.255,17 TL asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarı,9.417,05 TL olmak üzere toplam 33.672,22 TL üzerinden iptaline,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş,davalının temyizi üzerine karar Dairemizin 8.6.2009 tarih ve 1379/5375 sayılı ilamı ile “...davacılardan ... ile davalı arasında 11200 parsel No’lu taşınmazın 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümleri hakkında 01.05.1996 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlenmiştir. Her iki davacının 30.05.1998 tarihinde ana taşınmazın Zemin 2 ve Bodrum 1 numaralı taşınmazlarda pay iktisap etmelerinden sonra davalı kiracının bu bağımsız bölümleri de kullandığı tespit edilmiştir. Dosyaya celbedilen banka kayıtlarından davalının yazılı kira sözleşmesinde kararlaştırılan miktarın dışında her iki davacı için 920,83’er TL yatırdığı görülmektedir.
    Her ne kadar davalı tarafça kira ilişkisinin varlığı kabul edilmese de yapılan ödemelerden ve davalının ticari defterlerindeki kayıtlardan davacıların sonradan iktisap ettiği dava konusu bağımsız bölümlere ilişkin taraflar arasında sözlü kira ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacılar da bu sözlü kira ilişkisine dayanarak ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2003/3102 sayılı dosyası ile 22.07.2003 tarihinde başlattıkları takip ile 01.05.2002- 01.07.2003 arası aylık 1843,00 TL’den 27.645 TL kira parası, 11.288,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 38.933,37 TL ‘nin tahsilini istemiştir. Takibe itiraz eden davalı istenilen kira parasının hangi kira sözleşmesinden kaynaklandığının ve nasıl belirlendiğinin belli olmaması nedeniyle borca ve ferilerine itiraz etmiştir. İtiraz üzerine açılan davada yaptırılan bilirkişi incelemelerinde ağırlıklı olarak icra takibi ile istenilen kira paraları taraflar arasındaki yazılı kira sözleşmesi ile ve o sözleşmedeki artış şartı birlikte değerlendirilerek bir takım sonuçlara varılmış ise de takip konusu aylar kirasının dayanağı olan sözlü kira sözleşmesinin daha önce düzenlenen yazılı kira sözleşmesinden ayrı değerlendirilmesi gerekir. Banka kayıtlarından davalının kiralayanlar için 920,83’er TL yatırdığı görülmektedir.Taraflar arasında kira parasının arttırıldığına ilişkin düzenlenmiş bir belge ve davacı tarafça kira tespit kararı sunulmadığına göre aylık kira parasının her iki davacı için toplam 1841,66 TL olduğunun kabulü gerekir. Yine banka hesap ekstresinden davalının takip konusu döneme ilişkin Mayıs 2003 ayı için sadece 920.83 TL yatırdığı, Haziran ve Temmuz 2003 ayları için hiç bir ödemede bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen ödenmeyen aylar kirası yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı sözleşmeyi de nazara alan Bilirkişi Raporu çerçevesinde yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmesi üzerine,davacılar vekilinin karar düzeltme talebinin Dairemizin 13.10.2009 tarih ve 9627/8301 sayılı ilamı ile reddedildiği görülmüştür. Mahkemece,bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra son kararında yine önceki karar gibi davanın kısmen kabulüne, itirazın 24.255,17 TL asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarı, 9.417,05 TL olmak üzere toplam 33.672,22 TL üzerinden iptaline,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğar. Bu nedenle mahkemece bozma kararına uyulduğuna göre sonraki kararı bozma ilamında gösterilen esaslara aykırı olmamalıdır. Bu nedenle mahkemece yargıtay bozma ilamına uyulma kararından sonra bozma doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken bozma ilamındaki esaslara aykırı şekilde, takip konusu aylar kirasının dayanağı olan sözlü kira sözleşmesinin daha önce düzenlenen yazılı kira sözleşmesinden ayrı değerlendirilmesi gerekirken birlikte değerlendirilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi