8. Hukuk Dairesi 2017/12456 E. , 2019/3559 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVALILAR : H...
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Ve Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davasının kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02.04.2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan gelen olmadığından incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde her iki tarafında Almanya"da çalışmak suretiyle kazanç elde ettiklerini, bu kazançlarla davalı eski eş adına Merkez Bankası ve Ziraat bankası hesaplarında paralar bulunduğunu, İzmirde Bornova"da ve Mordoğan"da taşınmazlar satın alındığını, davalının borçlanma yapıp bedelini ödeyerek Türkiye"de emekli olduğunu, tüm bu edinimlerde yarıdan fazla davacının katkısı bulunduğunu izah ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla Mordoğan"da alınan arsaya yönelik 30.000,00 TL, diğer mal varlıkları yönünden 120.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL"nin faiziyle davalı ..."den tahsilini talep etmiş, harcını yatırmak suretiyle sundukları 30.06.2016 dilekçeyle 120.000,00 TL olan taleplerini 225.085,57 TL"ye arttırmıştır. Birleşen dava dilekçesinde, Bornova"da davacının katkısı ile arsa alınıp üzerine bina inşa edildiğini ancak taşınmazın davalının babası Hıdır adına tescil edildiğini, Hıdır"ın vefatı ile taşınmazın mirasçılara intikal ettiğini izah ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL"nin faizi ile davalılardan (Hıdır mirasçılarından) müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... ve davalılar ...mirasçıları vekilleri, asıl ve birleşen davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüyle davalı ..."ye ait 3604 ada 1 parseldeki taşınmaza ilişkin talep yönünden davacının %46,30 unu istemesi mümkün olduğundan 174.551,00 TL katkı payının 120.000,00 TL"sine dava tarihinden, 54.551,00 TL"sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı ..."den tahsili ile davacıya verilmesine, bankadaki mevduat hesapları nedeniyle; 4.811,05 Euro +6.303,50 Euro=11.114.55 Euro karşılığı (13/10/2015 tarihli Euro döviz alış kuru olan 3.3485 TL den) = 37.217,07 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ..."nin Türkiye"de emekli olabilmek için borçlandığı ve kuruma ödediği 12.600 Amerikan doları ile yaptığı ödemeden dolayı da 13.317,50 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının Mordoğan"da taşınmaza yönelik talebinin boşanma davasından sonra taşınmazın satın aldığı anlaşıldığından reddine, birleşen dava yönünden ise Bornova"daki taşınmazın 1/2"sinin evlilik birliği içinde davalı ..."ye devredildiği, davacının davalı ..."den katkı payı alacağı talep edebileceği, asıl dosyada da bu hususun değerlendirildiği, bu yönüyle davacının Hıdır mirasçısı olan davalılardan alacağının olmadığı anlaşıldığından birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı ... vekilinin Merkez bankasındaki müşterek hesap yönünden temyiz itirazlarına gelince;
Bankacılıkta, birden çok kişinin birlikte açtırdığı ve anlaşmaya göre her birinin veya birlikte para çekme yetkisinin bulunduğu hesaplar müşterek hesaplardır. Hesap sahiplerinden her birinin tek başına dilediği miktarda para çekme yetkisi tanınmış ve bankanın bu yüzden sorumluluğunun doğmayacağı kabul edilmiş ise, ortada teselsüllü müşterek hesap var demektir. Uygulamada hesap cüzdanına ve hesap kartonuna hesabın teselsüllü olduğu yolunda kayıt yazılması yeterli görülmektedir. BK"nin 148. (6098 s. TBK mad.169) maddesi gereğince, hesap sahipleri bankaya karşı müteselsil alacaklı durumundadır. Müşterek hesapların diğer bir türü de, hesap sahiplerinin müşterek imza ile para çekmeye yetkili oldukları hesaplardır. Böyle bir hesap tarzında alacaklılar tasarruf yetkilerini sınırlamış olurlar. Müşterek hesap bir tasarruf kaydını içermiyorsa ve hesap açtıranlar, hesaptaki parada tasarruf yetkisini birlikte veya münferiden kullanacaklarını belirtmeden hesap açtırmışlar ise, bu durumda bölünebilir hesaptan söz edilir ve somut olayın özelliklerine göre hesap sahiplerinin eşit oranda pay sahibi olduklarının kabulü gerekir (Prof. Dr. Haluk Tandoğan, Müşterek Hesaplar- Ankara 1959, sh 6-7 ve Prof. Dr. Ünal Tekinalp, Banka Hukuku"nun Esasları, İstanbul 1988 Sh. 330-331 ).
Müşterek hesap açılırken bankaya aksine bir anlaşma sunulmamışsa, bankadaki müşterek hesabın, aktif teselsüllü müşterek hesap olduğu kabul edilmektedir. Müşterek hesaptaki paylar, aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça birbirine eşittir. Mevduat hesabı birden fazla kişiye ait ise, mudilerden birinin ölümü halinde, aksine sözleşme yoksa hesaptaki paralar eşit paylara bölünecek ve hayatta kalan mudiye kendi payı ödenebilecektir. (HGK, 12.07.2006 tarihli ve 2006/3-517/525E., K.)
Somut uyuşmazlık incelendiğinde Mahkemece, tarafların Merkez Bankasında müşterek hesaptaki parası yönünden yazılı şekilde (4.811,05 euro karşılığı) davacı lehine alacağa hükmedilmiş ise de bu görüşe katılmak mümkün değildir. Dosyadaki evraklar incelendiğinde, evlilik birliği içinde tarafların serbest iradeleri ile hesabın "müşterek" hesap olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Hesaptaki paranın yarısı 07.09.2011 tarihinde davalı ... tarafından çekilmiş olup kalan yarı bedelin hesabın niteliği gereği davacıya ait olduğu gözetilip bu hesap yönünden talebin reddi gerekirken, mükerrer olacak şekilde davacı lehine alacağa hükmedilmesi hatalı olmuştur.
3. Davalı ... vekilinin emeklilik borçlanma parasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosya kapsamındaki bilgi, belge ve beyanlardan davalının Türkiye"de emekli olabilmek için Sosyal Güvenlik Kurumuna 12.600,00 dolar toplu ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Ödenen toplu para mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinde mevcut olmadığı gibi, parayla satın alınan bir malvarlığı değeri de bulunmamaktadır. Mahkemece, evlilik birliğinde eşler arasında dayanışma, güven ve sadakatin esas olduğu, kuruma ödenen paranın izah edildiği üzere davalının emekli olabilmesi için kullanıldığı ve bu ödeme yapılırken verilen para yönünden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak istenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacı lehine alacağa hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) ve (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.