Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.07.2010 gününde verilen dilekçe ile mirasta iade istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 22.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 16.06.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. N.. G.. ile karşı taraftan davalı vekili Av. Ö.. Ş.. Uzunay geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ortak hesaptan çekilen paranın terekeye iadesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, muris G.. G.."ün 02.04.2010 tarihinde vefat ettiğini, murisin bankada bulunan paralarının davalı tarafından çekildiğini yahut kendi hesabına virman yapıldığını, şimdilik 35.000,00 TL"nin terekeye iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; davalı O.. S.., murisin kızı davacının da kardeşidir. Dava konusu alacağa ilişkin hesaplar muris ile davalı O.. S.."nun adına açılmış müşterek hesaplardır. Müşterek hesaptaki paylar aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça birbirine eşittir. Zira para müşterek hesaba yatırıldığına ve pay bakımından bir anlaşma bulunmadığına göre mülkiyetin yarı yarıya olmak üzere hak sahiplerine ait olması gerekir. Müşterek hesap birden fazla kişiye ait ise mudilerden birinin ölümü halinde, aksine sözleşme yoksa, hesaptaki paralar eşit paylara bölünecek ve hayatta kalan mudiye kendi payı ödenebilecektir. Ortak hesabın taraflarından her biri bankadan para çekerken, payına göre kendi adına, payından fazlası için diğer hesap sahibinin vekili olarak hareket etmekte olup, payından fazla çektiği miktardan diğer hak sahibine karşı borçlu durumuna girer.Davalı O.. S.. murisin ölümünden önce hesaptaki paranın payına düşen miktarından fazlasını çekmiş ise, payından fazla çektiği miktarda mirasçılara karşı sorumludur. O halde mahkemece öncelikle muris ile davalının tüm ortak hesaplarına ait hesap ekstresini murisin ölüm tarihi olan 02.04.2010 tarihinde geriye doğru olacak şekilde temin edip yukarıda belirtilen ilkeler ışığında bilirkişilere yeniden inceleme yaptırmak suretiyle davalının müşterek hesaptaki payından fazla parayı çekmiş olup olmadığının tespit edilerek payından fazla çekildiğinin belirlenmesi halinde davacının miras payına düşen kısmının hesaplanarak bu miktar oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.06.2015 tarihinde oybiriği ile karar verildi.