Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11679
Karar No: 2014/19705
Karar Tarihi: 15.12.2014

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/11679 Esas 2014/19705 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2014/11679 E.  ,  2014/19705 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada.... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/04/2014 tarih ve 2012/231-2014/84 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının müvekkili şirketin tanınmış ve tescilli “...” ayırt edici unsurlu markaları ile iltibas yaratacak derecede benzerlik arz eden “...” markası altında davacının markasını taklit ederek ürün satışı yaptığını ve söz konusu taklit markayı aynı hizmet üzerinde kullandığını, davalının söz konusu fiillerinin davacının tescilli marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil eden davalı eylemlerinin tespiti, önlenmesi, durdurulması ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, 2005 yılından bu yana faaliyet gösterdiklerini, ... ilinde davacı taraftan daha fazla tanındıklarını ve iş alanlarının farklı olduğu gibi tarafların hitap ettikleri müşteri kitlelerinin de farklı olduğunu, 31/01/2011 tarihinde marka tescili için TPE"ye başvurulduğu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının kullanım ile ayırt edicilik kazandırdığı "..." esas unsurlu markalar üzerinde tescil ve gerekse kullanımı nedeniyle gerçek hak sahibi olduğu, davalı tarafın fiilen kullandığı "..." ibaresinin karşılaştırmalı yapılan incelemesinde davacı tarafa ait markaya ayırt edilemeyecek derecede benzer olarak kullanılmak suretiyle iltibasa sebebiyet verdiği, davalının 556 sayılı KHK 9/1-b bendine aykırı olarak marka hakkına tecavüz ettiği kullanımının bu suretle TTK hükümleri kapsamında haksız rekabet teşkil ettiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının davaya konu " ..." ibaresini davacı taraf tescilli markalarının bulunduğu 5, 16, 35, 38, 41. sınıflar kapsamında mal ve hizmetler üzerinde tek başına yahut sair tali unsurlarla birlikte kullanması suretiyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yarattığının tespitine, marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil eden fiillerinin önlenmesine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 15.12.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI

    Dava, davacı adına tescilli “...” unsurlu markaya vaki tecavüzün ve haksız rekabetin tespit ve men"ine ilişkindir.
    Uyuşmazlığın çözümü, davalı yanın yöresel işletme adı olarak kullandığı dava konusu “...+” ibarelerinin davacı adına 35. sınıfta tescilli “...” ibareli marka ile iltibas yaratıp yaratmadığının belirlenmesi ile mümkündür.
    Davacının markasındaki “...” ibaresinin, pek çok mal ve hizmet grubu bakımından davacı ve üçüncü kişiler adına tescilli olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Söz konusu ibarenin özellikle her alanda yaygın kullanımı olan, iyelik belirten bir terim olmakla ayırt ediciliğinin zayıf olduğu rahatlıkla söylenebilir. Keza davalı yanın kullanımına konu olan “...” ibaresinin ise, yöresel kültürümüz bakımından önemli bulduğum bir figürü ifade etmek için kullanılan, bu kullanım suretiyle de kendisini oluşturan “...” ve “...” ibarelerinden soyutlanarak başka bir anlam kazanmış, dilbilimsel açıdan belirtisiz isim tamlaması olarak tanımlanabilecek bir ibare olduğu düşüncesindeyim. Bu nedenle davacı adına tescilli marka ile davalı yanın kullanımındaki ibare arasında iltibas bulunup bulunmadığı hususunda yapılacak değerlendirmenin, az yukarda açıklanan olgular gözden kaçırılmak suretiyle yapılması, karşılaştırmanın görünüş itibariyle aynı olan terimler üzerinden gerçekleştirilmesi yerinde olmayacaktır. Gerçekten de, kanımca, ayırt ediciliği zayıf olan “...” ibaresi ile anlam kayması suretiyle oluşmuş “...” ibaresi arasında, bu ibarenin bütüncül olarak ele alınması halinde, iltibasa yol açacak denli bir benzerlik bulunmamaktadır. Üstelik, belli bir dayanışma içerisinde yer aldıkları anlaşılan davalı yanın, dava konusu ibareyi, kendi aralarındaki sıralamaya ilişkin olduğu anlaşılan sayılarla ve ticaret unvanlarıyla birlikte kullandığı ve bu kullanımın 556 sayılı KHK"nın 12. maddesi çerçevesinde iyiniyetli bir kullanım olarak değerlendirilecek olması gözetildiğinde davacı adına tescilli markaya bir tecavüz ve haksız rekabet eyleminden söz edilemeyecektir. Tüm bu nedenlerle, eksik ve hatalı değerlendirmeye dayalı olduğunu düşündüğüm yerel mahkeme kararının bozulması görüşünde olduğumdan Dairemiz çoğunluğunun onama düşüncesine katılamıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi