Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile katılan ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ve hangi delilin hangi gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması gerekirken, dosyada mevcut 31.08.2010 tarihli kriminal raporu ve bunun sonucu istenen TİB raporu ile tanıklar ... ve ..."ün beyanları, sanığın annesi ile yaptığı iddia edilen konuşma kaydı dökümleri karşılaştırılıp tüm deliller tartışılmadan, Anayasanın 141/3 ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 230, 232, 289/1-g (1412 sayılı CMUK’nın 308/7.) maddelerine aykırı davranılarak gerekçesiz hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.