15. Hukuk Dairesi 2020/805 E. , 2020/3198 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mah. Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, temliken tescile dayalı tapu iptâli ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacılar; davalılar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, davalı ... Şenocaklının arsa sahibi, davalı Tandem İnş. Taah. Tur. Tic. ve Ltd. Şti. yi temsilen Hasan Basri Ünal’ın yüklenici olduğunu, arsa sahibine ait taşınmaz üzerinde iki adet ikiz villa yapımının kararlaştırıldığını, yüklenici şirkete düşen villayı kaba inşaat seviyesinde iken 329.000 İngiliz Sterlini karşılığında satın aldıklarını, satış bedelinin şirket banka hesabı ile şirketin belirttiği banka hesaplarına gönderilerek ödendiğini, Haziran 2008 tarihinden beri evde oturduklarını, Tandem isimli şirketin sahibi Hasan Basri Ünal’ın Aralık 2008 tarihinde vefatı ile tapu devrinin gerçekleşmediğini, arsa sahibinin kötü niyetli davranarak tapu devrini yapmadığını, 4 nolu taşınmazın arsa payı ile birlikte tapusunun iptali ile adlarına eşit hisse ile tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı arsa sahibi cevaplarında, davacıların davaya konu eve taşındıklarını belirtmiş olmalarına karşın evin satışını ispata yarar yazılı belge sunmadıklarını, evin temlikine ilişkin yazılı bir belgenin bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiğini, yanı sıra yüklenicinin edimini tam olarak ifa etmediğini, iskan izni alınmadığı gibi çevre ve bahçe düzenlemesinin de yapılmamış olduğunu, elektrik bağlantısının kurulmadığını, yüklenicinin edimlerini zamanında ve tam olarak ifa etmemiş olması nedeniyle şahsi hakkının ayni hakka dönüşmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada, 07.02.2013 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı arsa sahibinin temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesince 13.05.2014 gün, 2014/1961 Esas, 2014/6243 Karar sayılı ilam ile görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu ve davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasının gerektiği belirtilerek karar bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davaya konu kat karşılığı inşaat sözleşmesi’nin davalı arsa sahibi ... ile dava dışı yüklenici Hasan Basri Ünal arasında yapıldığı, davacılar tarafından dava konusu taşınmazın yükleniciden temlik alındığına dair dosyaya sunulan ingilizce hazırlanan belge altında kime ait olduğu belli olmayan tek imza bulunduğu, bu haliyle sözleşme niteliğinde olmadığı, bir an için yazılı sözleşme olarak kabul edilse bile, tarafların davacılar ile Tandem İnş. Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti. olduğu, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde ise yüklenicinin Hasan Basri Ünal olması karşısında davacılar ile Hasan Basri Ünal arasında yazılı bir temlik sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi davalı arsa sahibi ... ile dava dışı Hasan Basri Ünal’a vekaleten Muhammet Ali Gizer tarafından biçimine uygun olarak düzenlenmiş ise de dosya kapsamındaki deliller, kayıt ve belgelere göre davalı Tandem İnş. Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti. nin ortaklarının dava dışı Hasan Basri Ünal ve Jodie Ünal olduğu, 06.07.2007 tarih 2007/15 numaralı yapı ruhsatı ve 28.12.2012 tarih 2012/53 ve 2012/54 numaralı yapı kullanma izin belgelerinde yapı müteahhidi olarak Tandem İnş. Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti. yazılı olması, 12.03.2008 tarihinde Kaş Belediye Başkanlığı’na iskan izni başvurusunun, Tandem İnş. Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılmış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin devrine ilişkin belge bulunmamakla birlikte sözleşmenin tarafı, dava dışı Hasan Basri Ünal tarafından sözleşmenin davalı şirkete devredildiği ve şirketin yüklenici sıfatı kazandığının kabulü zorunludur. Davacılar ile yüklenici şirket arasında imzalanan tarihsiz sözleşme adi yazılı yapılmış olmakla birlikte temlik sözleşmesi niteliğinde olduğundan geçerlidir. Temlik sözleşmesinin tercümesinde bu sözleşmenin tarafı olarak her ne kadar dava dışı Hasan Basri Ünal yazılmış ise de İngilizce yazılı sözleşmenin hiç bir yerinde Hasan Basri Ünal adı geçmemekte olduğu gibi sözleşmede davacılar ile davalı şirketin ismi yazılı olduğundan temlik sözleşmesinin davacılar ile davalı Tandem İnş. Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti. arasında yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dairemizin 30.06.2020 gün, 2020/1551 Esas, 2020/1982 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 04.12.2014 gün, 2014/9234 Esas, 2014/13844 Karar sayılı ilamı ve benzer diğer emsal Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere; temliken tescil istemine dayalı davalarda temlik alanın temlike konu bağımsız bölüme hak kazanabilmesi için yüklenicinin inşaatı sözleşme ve ekleri, proje ve şartname ile imar mevzuatı hükümlerine göre tamamlayıp arsa sahibine ait bağımsız bölümleri teslim etmesi zorunludur. Somut olayda; mahkemece kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu inşaat ile ilgili işlem dosyası, tasdikli projeler, yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi getirtilerek, mahallinde keşif te yapılmak suretiyle Tandem İnş. Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti. nin devralan yüklenici haline geldiği arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesine göre yüklenicinin arsa sahibine karşı edimlerini yerine getirip getirmediği, temlik ve davaya konu olan bağımsız bölüme hak kazanıp kazanmadığı ve davacıların da temlik sözleşmesinde yer alan bedeli yükleniciye ödeyerek tapu iptâli ve tescil istemekte haklı olup olmadıkları konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacılara iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.