MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın üzerine atılı suçun suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nin 456/1. maddesi kapsamında kaldığı ve zamanaşımı yönünden 765 sayılı TCK"nin hükümlerinin sanık lehine olduğu belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın üzerine atılı suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, atılı suç için suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, 5271 sayılı CMK"nin 231/8. maddesinin son cümlesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından sonra denetim süresi içerisinde dava zamanaşımının durduğu gözetilerek, suç tarihi olan 12.12.2004 tarihi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi olan 02.08.2011 tarihi arasındaki süre ve denetim süresi içerisinde işlenen suçun suç tarihi olan 19.09.2014 tarihi ile açıklanan hüküm tarihi olan 15.09.2015 tarihi arasındaki süre toplandığında, yargılamaya konu suç tarihi olan 12.12.2004 tarihi ile 15.09.2015 olan karar tarihi arasında 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kunun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 1412 sayılı CMUK"un 322. ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 24.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.