8. Hukuk Dairesi 2016/21544 E. , 2019/3558 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili, duruşmasız olarak davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için02/04/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, boşanma dava dilekçesi ile birlikte evlilik birliği içinde davalı kadın adına edinilen bir adet taşınmaz, bir adet araç, banka hesabındaki paralar ile ziynet eşyaları bulunduğunu açıklayarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL alacağın faiziyle tahsilini talep etmiştir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talep tefrik edilerek iş bu temyize konu dava dosyası üzerinden yargılamaya devam edilmiş olup, davacı vekili tarafından sunulan 26.05.2014 tarihli dilekçeyle fazlaya dair haklarını saklı tutarak taşınmaz yönünden 10.000,00 TL, banka hesapları yönünden 5.000,00 TL, araç yönünden 5.000,00 TL olarak talep miktarları açıklanmış, bunlara ek olarak taşınmaza yapılan tadilatlar yönünden 10.000,00 TL ve ev eşyaları yönünden 5.000,00 TL istekte bulunulmuştur. Davacı ..., sunmuş olduğu 08.09.2015 tarihli dilekçeyle ziynet eşyalarına dair talebinden vazgeçtiğini bildirmiş, harcı yatırılmak suretiyle davacı vekili tarafından sunulan 14.04.2016 tarihli dilekçeyle toplam 35.000,00 TL olan talep miktarı bilirkişi raporuna karşı itirazları saklı tutularak 55.419,50 TL"ye yükseltilmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, üç kişiden oluşan bilirkişi heyetinin 26/02/2016 havale tarihli raporunun kapsamı ve sonuç kısmında belirtildiği üzere davacının davalıdan 55.419,50 TL alacağının tespit edildiği, davacı tarafın da buna göre ıslah dilekçesi verdiği, mahkemece talepten fazla hükmedilemeyeceği kanaati ile davanın kabulüne, 55.419,50 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hakim tarafların talep sonucuyla bağlı olup her bir talebi hakkında verilen kararı gerekçeli karar ve hükümde ayrı ayrı göstermelidir (HMK mad. 26. ve 297/2). Somut olayda hükme esas alınan rapor doğrultusunda davacının araç ve banka hesabına yönelik alacak talebi hakkında değerlendirme yapılıp yazılı şekilde davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmiş ise de, davacı taraf dava dilekçesinde sadece araç ve banka hesabı değil, taşınmaz ve ziynetler de olmak üzere toplam 4 kalem malvarlığı yönünden talepte bulunmuştur. Mahkemece, dava konusu edilen taşınmaz ve ziynetlere dair talepler hakkında ve ziynetlere yönelik davacının vazgeçme beyanı da dikkate alınarak olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması, HMK"nin 297/2 maddesine aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle her iki taraf vekillerinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri uyarınca 2.037,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 02.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.