Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/14976 Esas 2012/3895 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/03/2009 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 07/10/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava; yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde; davalının yerel bir televizyonda yayınlanan Seçime Doğru programının 01.03.2009 tarihli yayınına katılarak kendisine hitaben "derhal bir psikoloğa gidip psikolojik tedavi görmesini tavsiye ediyorum", "çok uyanık ve şeytan ruhlu bir insan", "pavyon kabadayısı gibi hareket etmemeli", "işi gücü yalan atmak"...vb sözler söyleyerek kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu beyan ederek manevi tazminat isteminde bulunmuştur
Davalı; davacının aynı programa daha önce katılarak kendisine yönelik hakaret ve tehdit içerikli sözler söylediğini, bunun üzerine cevap hakkını kullandığını, sözlerinin eleştiri niteliğinde olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, televizyonda yayınlanan konuşmanın siyasi propaganda kapsamında olduğu ve eleştiri sınırları içerisinde kaldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Borçlar Kanununun 49.maddesine göre, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir.
Davaya konu olayda, yerel televizyonda yayınlanan ilgili programda davalının davacıya hitaben söylediği sözler bir bütün olarak değerlendirildiğinde eleştiri sınırlarını aşıp, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğunun kabulü gerekir.
Hal böyle olunca olayın gelişimi ve kullanılan ifadeler dikkate alındığında davacı lehine uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken davanın tümden reddi uygun görülmemiştir. Bu nedenle karann bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/03/2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY YAZISI
Seçim ortamında karşılıklı siyasi geçmiş ve gelecek eleştirileri yapılmış olup siyasiler açısından eleştiri sınırları geniş tutulmak zorundadır. Bu yüzden eleştiri sınırları aşılmamıştır. Karar onanmalıydı.12/03/2012