11. Hukuk Dairesi 2014/8406 E. , 2014/19689 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/02/2012 gün ve 2010/267-2012/56 sayılı kararı bozan Daire’nin 19/12/2013 gün ve 2012/6905-2013/23222 sayılı kararı aleyhinde davalı ... mirasçıları vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, tarafların murisi...’nun... Madeni Ltd. Şti. iken, nevi değişikliği üzerine yeni unvanı ... Madencilik İnşaat Sanayi ve Tic. A.Ş. olan şirkette %2,4 oranında pay sahibi iken, hissesinin yarısını ...Noterliği"ne ait 01.05.1985 tarihli hisse devir teslim senedi ile davalıya 5.000.000 TL karşılığı devrettiğini, murisin maddi yönden bu devirden alacağı paraya ihtiyacının olmadığını, aslında yapılan işlemin bağış olduğunu, bu sözleşmenin de şekil şartına uyulmadığından geçersiz olduğunu, davalının da devir tarihinde 28 yaşında olup, geçimini zor temin ettiğini, hisse bedelini ödeyecek gücünün bulunmadığını ileri sürerek eski unvanı... Madeni Ltd. Şti. iken, nevi değişikliği üzerine yeni unvanı ... Madencilik İnşaat Sanayi ve Tic. A.Ş. olan şirketteki ve bu şirketin ortak olduğu diğer şirketlerdeki davalı hisselerinin müvekkillerinin miras payı oranında iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine ve murisin ölüm gününden itibaren fazla ve sair haklarının saklı kalmak üzere 10.000 TL ecri misil tazminatının en yüksek ticari faiziyle ödenmesine kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini istemiş, dahili davalı ... ise davacının iddiaları doğrultusunda beyanda bulunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 19.12.2013 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Bu kez davalı ... mirasçıları vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak davalının dava dışı şirketteki hisselerinin davacının miras payı oranında iptali ile adına tescili, olmadığı takdirde tenkisi ve ecrimisil tazminatının tahsili istemlerine ilişkin olup mahkemece, davacının yaklaşık 20 yıldır gerek kendisinin gerekse de davalının hissedarı olduğu şirketin genel kurul toplantılarına katıldığı, toplantı tutanaklarında isminin yanında hisse miktarları da yazılı olduğu vaziyette tutanaklara imza attığı, davacının ne kadar hisseye sahip olduğunu bilmeyip yeni öğrendiğinin kabulünün hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Muris muvazaasıyla ilgili 01/04/1974 günlü ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının tapulu taşınmazların satışıyla ilgili ve konusuyla sınırlı olması nedeniyle uyuşmazlık konusu olayda uygulanması olanaklı değildir. Ancak, muvazaalı işlemlerin bağlayıcı bir hukuki sonuç doğurmayacağı, zaman itibariyle somut uyuşmazlığa uygulanması gerekli mülga 818 sayılı BK"nın 18. maddesinde genel bir ilke olarak düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Bundan dolayı, somut olaydaki uyuşmazlığın 818 sayılı BK"nın 18. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı tarafça muvazaalı olduğu ileri sürülen limited şirket hisse devri, 1985 yılında gerçekleşmiş, muris ise 1991 yılında ölmüştür. Murisin ölümü ile dava dışı şirkette bulunan hisselerinin bir kısmı ölüm tarihinde davacıya ve diğer mirasçılara intikal etmiş olup davacı ölüm tarihinden itibaren dava dışı şirkete ortak olmuştur. Murisin ölümünden yaklaşık 20 yıl sonra, murisin davalıya yaptığı hisse devrinin muvazaalı olduğu iddiası ile işbu iptal davasının açılmasının MK"nın 2. maddesi ile bağdaştığı söylenemez. Ayrıca, her ne kadar iptal olmadığı takdirde davalıya intikal eden şirket hisselerinin tenkisi talep edilmiş ise de ölüm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 743 sayılı Medeni Kanun"da öngörülen hak düşürücü sürelerin (TMK 571. md.) dava tarihine kadar geçtiği anlaşıldığından bu talep yönünden de dava yerinde değildir. Bu itibarla, mahkemece açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi yerinde değilse de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesi açıklanan şekilde değiştirilerek onanması gerektiğinden davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının gerekçesi açıklanan şekilde değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 19.12.2013 günlü, 2012/6905 Esas, 2013/23222 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak, sonucu itibariyle doğru olan yerel mahkeme hükmünün gerekçesi açıklanan şekilde değiştirilerek ONANMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalılara iadesine, önceki bozma nedeniyle iade edildiği anlaşılan 25,20 temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.