Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.05.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalı, site yönetiminin husumet ehliyeti bulunmadığını, site yönetimi aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini ayrıca davacı şirketin kiraladığını iddia ettiği alanın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Açılan davada davalı olarak “A.. B..” gösterilmiştir. Site yönetiminin hükmi şahsiyeti bulunmadığından, davalı olarak gösterilmesi mümkün değildir. Dava bütün kat maliklerine yöneltilmelidir. Site yönetimi aleyhine açılan davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.