Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3108
Karar No: 2017/9029
Karar Tarihi: 12.10.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/3108 Esas 2017/9029 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/3108 E.  ,  2017/9029 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacılar ..., ...,..., ..., ... ve ... vekili ile davalılar...A.Ş., ... ve ...A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Asıl davada davacılar vekili, davalılardan...A.Ş. adına kayıtlı ve diğer davalı ..."ın idaresindeki tır/kamyonun, dava dışı ... idaresindeki araca çarptığını ve bu araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin desteği müteveffa ..."un ölümüne sebebiyet verdiğini açıklayıp fazlaya
    ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla desteğin çocukları ... ..., ...,... için 50,00"şer TL maddi, 50.000,00"er TL manevi tazminatın, desteğin torunları ..., ... ve ... için 50,00"şer TL maddi, 5.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihi 30/09/2010 tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleştirilen davada; davacılar vekili, asıl davaya konu edilen trafik kazası nedeniyle yolcu olarak bulunan müvekkilleri ..., ... ve ..."ın yaralanması nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilleri ... için 500,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, ... için 500,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi,... için 500,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi, ... için 500,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi manevi tazminatın olay tarihinden itibaren faiz ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 26/09/2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, maddi tazminata ilişkin talebini davacı ... için 127.654,24 TL, ... için 27.164,68 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... ve ...A.Ş. vekili, müvekkillerinin kusurunun bulunmadığını, davacıların destekten yoksun kalma taleplerinin yerinde olmadığını, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... A.Ş. vekili, müvekkili ... şirketinin ... limiti ile sorumlu olduğunu, manevi tazminatın poliçe kapsamında olmadığını, davacıların yaş ve konumları itibariyle destek tazminatı talep edemeyeceklerini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... A.Ş. vekili, müvekkilinin araç maliki ve işleteni olmadığını, davanın pasif husumet nedeni ile reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere göre asıl davada davacıların destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin reddine, davacılar ..., ..., ... için 4.000,00"er TL manevi tazminatın, ..., ... ve ... için 1.500,00"er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 30.09.2010 tarihinden itibaren yasala faiz ile davalılara ... ve ... A.Ş."den tahsiline, birleştirilen davada, davalı ... AŞ aleyhine açılan davada karar verilmesine yer olmadığına, ... için 127.654,00 TL, ... için 27.164,00 TL, ... için 234,00 TL maddi, davacı ... için 3.000,00 TL, ... için 2.000,00 TL, ... için 1.500,00 TL tazminatın olay tarihi olan 30.09.2010"dan itibaren yasal faiz ile davalılar ... ve ...A.Ş."den tahsiline karar verilmiş; hüküm, asıl davada davacılar ..., ...,..., ..., ... ve ... vekili ile davalılar ... A.Ş., ... ve ...A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilinin ve davalılar ...A.Ş., ... ve ...A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    Davacılar...,...,...,..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    2-Asıl dava, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeniyle, destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar, tarafların kusuru dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    Davalılar... A.Ş., ... ve...A.Ş. vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    3-Birleştirilen davada davacılar vekilince meydana gelen kaza sebebi ile araç maliki ve işleteni sıfatı ile davalı ... A.Ş. ve ... aleyhine maddi-manevi tazminat istemli dava açılmıştır.
    Davacılar vekili, davalı ...A.Ş."yi sehven araç maliki sıfatı ile sehven davalı olarak gösterdiklerini, dilekçeleirnde yer alan bu hatanın maddi hatadan kaynaklanadığını, asıl araç maliki olan ...A.Ş. aleyhine ayrı bir dava açmayacaklarını, davanın asıl araç maliki olan...A.Ş. yönünden kabulüne karar verilemesini talep etmiş, davalı vekili, anılan talebin taraf değişikliğini içerdiğini, buna muvafakat etmediklerini bildirmiştir.
    Mahkemece araç malikinin gerçekte asıl dava davalısı...A.Ş. olduğu, davacı tarafından sehven diğer davalı ... A.Ş. hakkında davanın açıldığının beyan edildiğini, bu hususun maddi hata olarak kabul edilerek taraf değişikliği mahiyetinde görülmediği gerekçesi ile ... A.Ş. yönünden hüküm tesis edilmediğini belirterek maddi-manevi tazminatların dava dilekçesinde davalı olarak yer almayan ...A.Ş."den tahsiline karar verilmiştir.
    Özetlenecek olursa; birleştirilen davanın, davalılar ... ve...A.Ş. aleyhine açıldığı; davacı vekilinin 23.09.2011 tarihli dilekçesiyle, davaya konu kazayı yapan aracın, davalı ...A.Ş. adına kayıtlı değil de ...A.Ş. adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, davalı taraf konusunda maddi hata yapıldığı gerekçesiyle, ....A.Ş."nin davaya dahil edilmesi ve davalı olarak kabulünün talep edildiği; mahkeme tarafından, davalı kabul edilen ...A.Ş. aleyhine hüküm tesis edildiği görülmektedir.
    6100 sayılı HMK"nun 124/3. maddesinde yer alan "maddi hatadan kaynaklanan ve dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir" düzenlemesi dışında taraf değişikliğine gidilmesi mümkün değildir.
    HUMK"nun 49-52. maddeleri (6100 sayılı HMK"nun 61 vd. md.) uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen kişi, dava açıldıktan sonra ihbar ya da dahili dava dilekçesi ile davada taraf sıfatını kazanamayacağı gibi, ıslah yoluyla dahi davada taraf değişikliğinin olanaklı bulunmadığı ve husumetin mahkemece re"sen dikkate alınması gerektiği açıktır.
    Davacı taraf, 6100 sayılı HMK"nun 124. maddesine dayanarak ve davalı şirketin yanlış gösterilişinin maddi hatadan kaynaklandığını iddia ederek maddi hatanın düzeltilmesi dilekçesi vermiş ise de, anılan madde gereği bu değişikliğin yapılması için de dürüstlük kuralına uygun hareket edilmesi gerekmektedir.
    Yukarıda ifade olunduğu üzere, dosyada yer alan kaza tespit tutanağında ve araç ruhsat örneğinde kazaya neden olan araç malikinin kim olduğunun anlaşılmış oluşu hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının yaptığı taraf değişikliğinin dürüstlük kuralına uygun olduğunu kabul etmek de mümkün olmadığından; hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan ve davada taraf sıfatı taşımayan ...A.Ş. aleyhine birleştirilen dava yönünden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    4-Birleştirilen davada davacılar vekili 26.09.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini davacı ... için 127.654,24 TL, ... için 27.164,68 TL"ye yükselttiğini bildirmiş, ıslah dilekçesi ile artırdığı maddi tazminat talepleri yönünden ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece talep aşılarak hükmedilen tazminatlar yönünden olay tarihinden itibaren faize karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    5-Asıl dava destek tazminatı talepli açılmış olup davacılar vekilince hükmedilecek tazminatlar yönünden olay tarihinden itibaren faize karar verilmesi talep etmiştir. Davacıların murisi, 30.09.2010 tarihinde gerçekleşen kazada yaralanmış, tedavisinin ardından 13.10.2010 tarihinde ölmüştür. Haksız fiil hükümlerine göre davacılar yönünden zararlandırıcı eylem, murisin öldüğü tarih olup faiz başlangıcı yönünden ölüm tarihinin değil de kaza tarihinin esas alınması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacılar..., ...,...,..., ... ve ... vekilinin ve davalılar ...A.Ş., ... ve ...A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacılar..., ...,..., ..., ... ve ... vekilinin; 3,4 ve 5 nolu bentte nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ...A.Ş., ... ve...A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... ve davalılar ...A.Ş., ... ve ...A.Ş."ye geri verilmesine 12/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi