19. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4527 Karar No: 2017/9516 Karar Tarihi: 13.11.2017
1219 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/4527 Esas 2017/9516 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, 1219 sayılı Kanunun 25. maddesinde yer alan diplomasız hasta tedavi etme suçlamasıyla mahkumiyet kararı verdi. Sanık, şikayetçinin MMR hastalığı olan çocuğuna masaj yapma, evde ailesince uygulanacak fizik tedavi hareketleri yaptırma ve bazı kremlerin uygulanması yönünde eylemlerde bulunmuştu. Ancak, Adli Tıp Kurumu'ndan bilirkişi raporu alınmaması nedeniyle sanığın hukuki durumunun takdir edilmemesi nedeniyle mahkeme kararı bozuldu. Aynı suçlamalar nedeniyle Ordu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan bir başka sanık dosyası da incelenmesi gerektiği belirtilerek, mahkeme kararı bozuldu. Kanunun 25. maddesi, diplomasız olarak hasta tedavi etme suçuna ilişkin hükümleri içermektedir. Suç, kamu sağlığına yönelik bir tehlike oluşturduğu ve mağdurun toplumu oluşturan tüm bireyleri kapsadığı için korunan hukuki yarar, bu kapsamda değerlendirilmektedir.
19. Ceza Dairesi 2017/4527 E. , 2017/9516 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 1219 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Tabip olmayan sanığın, şikayetçinin MMR hastası olan çocuğuna masaj yapma, evde ailesince uygulanacak fizik tedavi hareketleri yaptırma ve bazı kremlerin uygulanması yönündeki eylemlerinin, 1219 sayılı Kanunun 25. maddesinde yazılı ""diplomasız olarak hasta tedavi etme"" olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda Adli Tıp Kurumundan bilirkişi raporu alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; 1219 sayılı Kanun"un 25. maddesinde öngörülen suçla korunan hukuki yararın kamu sağlığı, suçun mağdurunun ise toplumu oluşturan bütün bireyler olduğu değerlendirilmekle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle aynı suçtan yargılanan sanık hakkında, Ordu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.03.2013 tarih ve 2012/377 esas, 2013/157 sayılı kararı ile verilip Dairemizin 20.04.2016 tarihli 2015/12893 esas ve 2016/16020 karar sayılı ilamıyla Bozma kararı verilen dava dosyasının daha mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında; Anılan dosyanın da incelenip gerek görülmesi halinde incelemeye konu dosyayla birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmaması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.