23. Hukuk Dairesi 2011/2763 E. , 2012/2757 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar ... ile ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ..."un, müvekkili kooperatifte 02.12.1988 ile 28.10.2001 tarihleri arasında yönetim kurulu başkanlığı yaptığı diğer davalıların da çeşitli tarihlerde yönetim kurulu üyeliği yaptıklarını, davalıların kooperatif yönetimi esnasında yaptıkları yasal olmayan eylemler ile kooperatifi oldukça yüksek miktarda zarara uğrattıklarını, davalılar aleyhinde görevi ihmal suçu nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğunu, kooperatifin, davalıların hatalı fiillerinden dolayı halen yaklaşık 200.000,00 TL lik bir ilamlı icra takibiyle karşı karşıya olduğunu ileri sürerek, fazlaya ait hakları saklı tutularak 30.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dava davalısı Şekip vekili, 1163 sayılı kooperatifler kanununun 98. inci maddesinin yollaması ile TTK" nun 341. maddesi hükmüne göre eski yönetici hakkında sorumluluk davası açabilmesi için genel kurulca davanın açılması yolunda karar alınması ve denetçilerin bu dava için görevlendirilmesi ile davanın denetçiler tarafından açılması gerektiğini, bu durumun dava şartı olduğunu, davanın kooperatif yönetim kurulu adına ve genel kuruldan karar alınmadan açıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin yönetim kurulunda görev yaptığı tüm dönemlerde yaptığı sözleşmelerin ve faaliyetlerinin genel kurula sunulduğunu, genel kurulda ibra kararlarının alındığını, müvekkilinin görev yaptığı dönemlerde ihmal ve kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davalı ... vekili, davacı kooperatifin 25 yıllık üyesi olduğunu, yönetim kurulunda üye olarak Temmuz 1996 ila Temmuz 2000 tarihleri arasında 4 yıl süreyle görev yaptığı, müvekkilinin, yönetim kurulu üyesi olduğu dönem içinde kooperatifler yasasına, kooperatif ana sözleşmesi ve genel kurul kararlarına bağlı kaldığını, kooperatifi zarara uğratacak hiçbir iş ve eylem içinde olmadığını, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların tamamen asılsız olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava davalısı ..., ..., ... ve ..., haklarında açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, davanın reddinin gerektiğini bildirmişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatif ile müteahhit arasında yapılan sözleşmede, gecikme faizinin aylık %15 olarak düzenlendiği; bilirkişiler, gecikme faiz oranının fahiş olmasından kaynaklanan kooperatif zararının olduğunu tespit etmiş iselerde; sözleşme yapma özgürlüğü ve karşılıklılık ilkesi gereğince aylık %15 faiz düzenlemesi fahiş olarak nitelendirilemeyeceğinden bilirkişi heyetinin 03.12.2009 tarihli raporuna itibar edilmediği, davalı kooperatif üyelerinin davacı kooperatifi zarara uğrattıkları konusunda dosyada herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, ana ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalılar İlhami ile Şekip vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kooperatif eski yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna dayalı alacak istemine ilişkindir.
1) Davalı ... vekilinin temyizi yönünden, mahkeme hükmü davalı ... vekiline, 23.02.2011 tarihinde tebliğ edilmiş ve hüküm HUMK’nun 432.maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 11.03.2011 tarihinde temyiz edilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas,1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı kooperatif vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
3) Davalı ... vekili temyizi yönünden, asıl dosya yönünden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde maktu ücrete karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı ... yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nun 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın (HÜKÜM) bölümünün 5 nolu bendinde geçen “1.000,00 TL” olan vekalet ücretinin “3.400,00 TL” olarak düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.