Esas No: 1997/771
Karar No: 1997/3795
Karar Tarihi: 27.10.1997
Danıştay 4. Daire 1997/771 Esas 1997/3795 Karar Sayılı İlamı
Özet:
55 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin finansman giderlerinin yanında finansman geliri bulunması halinde söz konusu gelir ve giderlerin birbiri ile mukayese edilmesini engelleyen hükmü, hukuka uygun bulunmadı. Tebliğin genel idare giderleri içerisinde yer alan finansman giderlerinden mal maliyetine pay verilmesi mümkün olmayan kısmın gider kısıtlamasına tabi olacağı yolundaki düzenlemesi ise kanuna uygun bulundu. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun \"Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler\" başlıklı 41. maddesine 4008 sayılı Kanunla eklenen 8. bendi, bazı mükelleflerin yabancı kaynaklara ilişkin giderlerinin bir bölümünün gider olarak indirilemeyeceğini öngörmekte olup, Maliye Bakanlığı'nın belirleyeceği usul ve esaslara göre uygulanmaktadır. Bu düzenleme, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15. maddesinin 13. bendiyle de gönderme yapılmıştır.
Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1997
Karar No : 3795
Esas Yılı : 1997
Esas No : 771
Karar Tarihi : 27/10/997
55 SERİ NUMARALI KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ İLE GETİRİLEN, FİNANSMAN GİDERİ YANINDA FİNANSMAN GELİRİ BULUNMASI HALİNDE SÖZ KONUSU GELİR VE GİDERLERİN BİRBİRİ İLE MUKAYESE EDİLMEK SURETİYLE NETLEŞTİRİLMESİNİ ENGELLEYEN HÜKMÜNÜN HUKUKA UYGUN OLMADIĞI, GENEL İDARE GİDERLERİ İÇERİSİNDE YER ALAN FİNANSMAN GİDERLERİNDEN MAL MALİYETİNE PAY VERİLMESİ
MÜMKÜN OLMAYAN KISMIN GİDER KISITLAMASINA TABİ OLACAĞI YOLUNDAKİ HÜKÜMDE İSE HUKUKA AYKIRILIK GÖRÜLMEDİĞİ HK.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler" başlıklı 41 nci maddesine 4008 sayılı Kanunla eklenen 8 nci bendinde, bendde belirlenen bazı mükelleflerin işletmede kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin giderler ile maliyet unsurları toplamının bir bölümünü gider olarak indiremeyeceği öngörülmüş, bu bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ise Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Bakanlık bu yetkisini önce 54 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği, daha sonrada 8.2.1997 gün ve 22902 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 55 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile kullanmış ve konu hakkındaki usul ve esasları belirlemiştir. 55 seri numaralı Genel Tebliğin, finansman gideri yanında finansman geliri bulunması halinde söz konusu gelir ve giderlerin birbiri ile mukayese edilmek suretiyle netleştirilmesini engelleyen hükmüyle, genel idare
giderleri içerisinde yer alan finansman giderlerinden mal maliyetine pay verilmesi mümkün olmayan kısmın gider indirimi kısıtlamasına tabi olacağı yolundaki hükmün iptali istenilmektedir. Davacı fiilen ve bizzat kullanılmamış olan dış kaynaklara ait finansman masraflarının, yasa gereği gider kısıtlaması dışında kalabilmesi için en geçerli pratik
yöntemin finansman gelirlerinin finasman giderlerinden indirilmesi ve kalan net gider tutarının kısıtlamaya konu edilmesi olduğu, Tebliğin 9 ncu bölümünde yer alan düzenlemenin de Vergi Usul Kanunu'nun 275 nci maddesine aykırı olduğunu ileri sürmektedir.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15 nci maddesinin 13 ncü bendi ile göndermede bulunulan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 41 nci maddesinin 8 nci bendinde "Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre, dönem sonu stoklarını songiren ilk çıkar yöntemine göre değerleyen veya amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi tutanların, işletmede kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kar payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yaptıkları giderler ve maliyet unsurları toplamına (Yatırım maliyetine eklenenler hariç) aşağıdaki indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısmın % 25 i" nin gider olarak kabul edilmeyeceği belirtilmektedir.
55 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 8 inci bölümünde "Finansman giderlerinin yanısıra finansman geliri de elde etmiş olan mükelleflerin gider kısıtlaması uygulamasında söz konusu gelir ve giderlerini birbiri ile mukayese etmek suretiyle netleştirmeleri mümkün olmayıp, finansman giderleri toplamının gider kısıtlamasına konu edilmesi gerekmektedir" denilmiştir. Finansman geliri sağlamayı ana faaliyet konusu edinmemiş bir firma bakımından, bu firmadaki repo, vade farkı, kur farkı, faiz gibi finansman nitelikli gelirler gerçekte bir gelir unsuru olmaktan çok, mevcut finansman giderleri yükünü azaltan faktörlerdir. Dolayısıyla firmanın gerçek finansman giderini tesbit edebilmek için finansman giderlerinden, bu giderin etkisini azaltan finansman gelirlerinin indirilmesi gerekli olup aksi yöndeki tebliğ hükmü yerinde görülmemiştir.
Tebliğin, 9 ncu bölümünün 2 nci paragrafında, "seçimlik hakkın kullanılması suretiyle genel idare giderlerinin doğrudan gider yazıldığı durumda da bu giderlerin içerisinde yer alan ve mal maliyetine yüklenmesi mümkün bulunan finansman giderlerinin gider indirimi kısıtlamasına tabi olmaması uygun görülmüştür. Ancak, genel idare giderleri içerisinde yer alan finansman giderlerinden Vergi Usul Kanununun 275 nci maddesi uyarınca mal maliyetine pay verilmesi mümkün olmayan kısmın ise gider indirimi kısıtlamasına tabi tutulması gerekmektedir."
denilmiştir. Bu düzenleme, sadece imalat faaliyeti ile uğraşan ve bu mamüllerini satan firmaların finansman giderlerini ayrıştırmaya tabi tutmadan tümünün gider yazılmasına olanak tanımaktadır. İptali istenen hükümden, imalatın yanında başkaca faaliyetleride olan işletmelerin, imalat dışı faaliyetleriyle ilgili finansman giderlerinin anlaşılması gerektiğinden, Tebliğin bu hükmü kanuna aykırı görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 55 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 8 inci bölümündeki finansman giderlerinin netleştirilmesini engelleyen hükmün iptaline, 9 uncu bölüme ilişkin istemin reddine, karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.