MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6112 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Sanığın, ....l ile birlikte 29/01/2013 tarihinde .... ve arkadaşlarının hissedarı oldukları " .....Radyo Televizyon Yayıncılık ve Tanıtım Hizmetleri Ticaret ve Sanayi AŞ" şirketinin hisselerini devraldıktan sonra anılan şirketin "....FM" çağrı işareti ile yalnızca Selçuk ilçe merkezinde yayın yapma hakkına sahip olmasına rağmen suç tarihinde Manisa ilinde de yayın yapmakta olduğunun Üst Kurul tarafından tespit edilmesi üzerine 6112 sayılı Radyo Ve Televizyonların Kuruluş Ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun"un 33/2. maddesi uyarınca yayının durdurulmasına dair uyarı mahiyetindeki 30/07/2013 tarih ve 2013/14 sayılı Üst Kurul kararının tüzel kişilik olan ilgili şirket adına şirketin eski sahibi olan .... 26/09/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olması ve yapılan bu uyarı mahiyetindeki tebligatın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun "hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat" başlığı altında 12. ve 13. maddelerinde düzenlenen tebligat usulüne uygun yapılmamış olması karşısında; sanık hakkında bu gerekçeye dayanılarak beraat kararı verilmesi gerekirken, Üst Kurul tarafından sanığın yetkilisi olduğu şirkete gönderilen uyarı mahiyetindeki yazının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği kabul edilerek 6112 sayılı Kanun"un 33/1 maddesi uyarınca yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.