16. Hukuk Dairesi 2014/14667 E. , 2015/3981 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 207 ada 16 parsel sayılı 46.350,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, zeminde ayrı ayrı kullanılmakla birlikte kullanıcılarının tam olarak tespit edilemediği belirtilerek kayısı bahçesi niteliği ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tescil ilamıyla oluşan tapu kaydına dayanarak Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmış, mahkemece, davacının dayanağı tapu kaydının oluşumuna esas tescil ilamının kadastro tespitinden sonra kesinleştiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro Mahkemesindeki yargılama sırasında ... ve arkadaşları çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kendi adlarına tescili istemiyle davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu 207 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, fen bilirkişi raporunda (E) ve (B) harfleri ile gösterilen 1.150,57 ve 2.659,67 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin davacı ..., (C) harfi ile gösterilen 1.460,99 metrekare yüzölçümündeki bölümün müdahil ..., (D) harfi ile gösterilen 1.732,37 metrekare yüzölçümündeki bölümün müdahil ..., (F) ve (İ) harfleri ile gösterilen 3.146,67 ve 524,40 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin müdahil ..., (G) ve (L) harfleri ile gösterilen 3.304,36 ve 3.960,93 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin müdahil ..., (H) ve (K) harfleri ile gösterilen 21.888,60 ve 2.311,64 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin eşit paylarla müdahil ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı ve müdahiller yararına edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ..., tescil ilamıyla oluşan tapu kaydına dayanarak dava açmış olup, mahkemece kadastro tespit tarihinden sonra kesinleşen bu ilama atıf yapılarak davacı adına yazılı şekilde karar verilmişse de söz konusu tescil ilamına esas harita ile kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle dayanak tapu kaydının kapsamı yöntemince belirlenmemiştir. Bununla birlikte müdahil ..., müdahale dilekçesinde tapu kaydına dayandığı halde mahkemece bu tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritası getirtilmek suretiyle yöntemince uygulaması yapılmamıştır. Ayrıca dava konusu taşınmazın kuzey ve doğu
sınırında taşınmaza bitişik durumda dere bulunduğu halde davacı ve müdahil taraf adına tescile karar verilen bölümler yönünden bu yerlerin dere yatağından elde edilmiş olup olmadıkları ile toprak yapısı ve niteliğinin zilyetlikle iktisaba elverişli olup olmadıkları yönünden jeolog bilirkişiden rapor alınmamıştır. Yine ayrıca zilyetlik nedeniyle lehine tescil kararı verilen Süleyman Aydın adına senetsizden zilyetlik yoluyla taşınmaz tescil edilip edilmediği hususunda da araştırma yapılmamıştır. Bu tür eksik ve yetersiz araştırmaya dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle müdahil ..."ın dayanağı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritası getirtilmeli, ... adına senetsizden zilyetlik yoluyla taşınmaz tescil edilip edilmediği hususunda yöntemince (Tapu, Kadastro ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak) araştırma yapılmalı ve ilgili kayıt ve belgeler dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra mahallinde, usulünce belirlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile harita ve jeoloji mühendisi bilirkişiler de hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında öncelikle, uzman teknik bilirkişi eliyle davacı ..."ın dayanağı tapu kaydının haritası zemine uygulanarak tapu kaydının kapsamı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, bu doğrultuda bilirkişiden, dayanak tapu kaydının haritası ile kadastro paftasını yöntemince çakıştırır nitelikte rapor düzenlemesi istenmeli, yine uzman teknik bilirkişi eliyle müdahil ..."ın dayanağı tapu kaydının varsa haritası zemine uygulanarak tapu kaydının kapsamı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının uygulanamaması durumunda ise müdahilin dayandığı tapu kaydının ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, jeoloji mühendisi bilirkişiden taşınmazın aktif dere yatağı içerisinde kalıp kalmadığı hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; davacı ... adına tesciline karar verilen ve fen bilirkişi raporunda (E) ile gösterilen bölüm ile temyize konu edilmeyen ve aynı bilirkişi raporunda (E1) ile gösterilen bölümün yüzölçümlerinin karıştırılmak suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.