11. Hukuk Dairesi 2014/11677 E. , 2014/19681 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03/04/2014 tarih ve 2014/1-2014/78 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili firmanın 23.11.2004 tarihli 2004/38145 tescil numaralı ......" markasının sahibi olduğunu ve ..." markası ile tanınır hale geldiğini, müvekkilinin markasıyla aynı sınıflarda tescilli olan davalı adına kayıtlı "... ..." markasının tüketici nezdinde karışıklığa yol açtığı, müvekkilinin tanınmış markasının ayırt ediciliğine zarar verdiğini, markalar arasında iltibas oluştuğunu ileri sürerek davalı adına tescil edilmiş olan 2008/51684 tescil numaralı "... ..." markasının hükümsüz kılınmasını ve hükümsüzlük kararının sicile işlenmesini, marka hakkına tecavüzün tespitini ve önlenmesini, haksız rekabetin tespitini ve önlenmesini, hükmün ilanını, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 5.000.00 TL maddi tazminat ile 2.000.00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, 19.07.2012 tarihinde maddi tazminat istemini 16.493,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin 1991 yılından itibaren “... - ...” unvanı ile faaliyette bulunduğunu, 1996 yılında da bu unvanla Ticaret Odasına kaydının yapıldığını, davacının bu süre içinde sessiz kaldığı için davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın tescilli markasını tescil edildiği şekilde kullanması halinde dava konusu marka ile arasında bir iltibasın oluşmayacağını, ..." ibaresinin bir çok firmaca kullanıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, taraf markalarındaki ortak unsurun ..." ibaresi olduğu, esasen bu kelimenin markalara ayırt edicilik kattığı, bu durumda davalı markasının, davacı markasına iltibas yaratacak derecede benzer bulunduğu, öncelik hakkının davacıya ait olduğu, tescilli bir markanın sahibinin, markasına benzer olan ve sicile tescil edilen başka bir markanın hükümsüzlüğünü talep edebileceği, dolayısıyla davacının hükümsüzlük talebinin yerinde görüldüğü, ayrıca davalının markasını tescil edildiği biçimde kullanmadığı ve ... ..." şeklindeki davalı kullanımının aynı zamanda davacı markasına tecavüz teşkil ettiği gerekçesiyle daha önce haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine, maddi ve manevi tazminata ilişkin verilen kararlar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiklerinden bu konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalının ... ..." ibareli marka kullanımının davacı tarafın tescilli markasına tecavüz oluşturduğunun tespitine ve önlenmesine, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 12.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.