22. Hukuk Dairesi 2016/3172 E. , 2016/5704 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, davalıya ait iş yerinde 18.05.2004-19.04.2011 tarihleri arasında çalıştığını iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini, iş yerinde fazla çalışma yapmasına ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışları nedeni ile feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, Dairemizin 23.12.2014 tarih 2013/28306 esas ve 2014/36490 karar sayılı ilamıyla, özetle, "...Somut olayda, işyerinde servis teknikeri olarak görev yapmakta olan davacının iş sözleşmesi, 12.03.2011 tarihinde arıza bildirimi üzerine hizmet vermek için gittiği bir müşteriyi davalı şirketle ilgisi olmayan kişilere yönlendirdiği, işveren firmayla bağı olmayan kişilerle birlikte organize olarak işveren firmadan habersiz onarım ve bakım işleri yaptığı gerekçesi ile feshedilmiştir. Her ne kadar feshe konu olaya ilişkin şikayet dilekçesi ve tutanak ibraz edilmemiş ise de, davacı tanık anlatımları ile davacının anılan eylemi gerçekleştirdiği sabittir Davacının bu eyleminin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlardan olduğu anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, kıdem ve ihbar tazminatı istemleri yönünden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir." grekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, davalı işveren tarafından şikayetçi müşterinin tanık olarak dinletilmediği, dosyada Savaş Bozkurt adına düzenlenmiş 12.03.2011 tarihli fatura bulunduğu, davalı işveren tarafından davacının müşteriyi şirketle ilgisi bulunmayan başka kişilere yönlendirdiği iddiasının ispat edilemediği, hernekadar yargıtay bozma ilamında tanık beyanları ile davacının eyleminin sabit olduğu belirtilmiş ise de yanlı olabilecek davalı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek davacının eyleminin sabit olduğunun kabul edilemeyeceği, işverenin yazılı belgelerle davacının doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunduğunu ispat edemediği, gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
Direnme kararı kanuni süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"na 6352 sayılı Kanunu"nun 40. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi Uyarınca Dairemizin, direnme kararını öncelikle inceleme yetki ve görevi olduğu anlaşılmakla yapılan inceleme sonucunda, her ne kadar Mahkeme kararı yazılı gerekçeyle Dairemizin 23.12.2014 tarihli kararıyla bozulmuş ise de, direnme kararının bozma gerekçesine göre uygun bulunmasıyla, Dairemizin 23.12.2014 tarih 2013/28306 esas ve 2014/36490 karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırarak; dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu geçici 2. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.