
Esas No: 2015/2996
Karar No: 2017/9021
Karar Tarihi: 12.10.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/2996 Esas 2017/9021 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ...Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili asıl ve birleştirilen davada; davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, kazadan sonra davalı tarafça 5.000,00 TL ödendiğini açıklayıp bakiye zararları için 1.000,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili yargılama sırasında maddi tazminat taleplerinin davalı ...Ş. tarafından karşılandığını, bu nedenle maddi tazminat taleplerinin konusuz kaldığını beyan etmiştir.
Davalı ... Ltd. Şti. temsilcisi; kusuru kabul etmediklerini, davacıya 5.000,00 TL ödediklerini ve tutanak düzenlediklerini, bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; kazada davacının kusurlu olduğunu, kendisinin kusurunun bulunmadığını savunmuştur.
Davalı ...Ş; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre asıl ve birleştirilen davada maddi tazminat talebi hakkında konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı...Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. Ayrıca dosya kapsamındaki tutanakdan anlaşıldığı üzere iş gücü kaybı sebebi ile ödenen 5.000,00 TL"nin manevi tazminatın takdirinde dikkate alınması da doğru değildir.
Davalı ... Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Davalı ...Ltd. Şti. vekilince davacıya davadan önce 5.000,00 TL ödendiği iddia edilmiş, davacı tarafça anılan iddia kabul edilmiştir. Usul hükümleri uyarınca davalı, 5.000,00 TL yönünden dava açılmasına sebebiyet vermediğinden 5.000,00 TL üzerinden davalı ... Ltd. Şti. yararına vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı... Ltd. Şti. temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ltd. Şti ve davacıya geri verilmesine 12.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.