21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/1664 Karar No: 2006/2711 Karar Tarihi: 23.03.2006
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/1664 Esas 2006/2711 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/1664 E. , 2006/2711 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Konya İş Mahkemesi Tarih : 30.01.2006 No : 471-14
Davacı, emeklilik için yaptığı müracaatın geçerli sayılarak aylık bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, esnaf olan davacının 1479 sayılı Yasa"nın 28. maddesi gereğince çalışma gücünün 2/3"nü kaybettiğinin ve talep tarihi olan 10.05.2000 tarihinde malullük aylığına hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ilişkin karar Dairemizce bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmeden sonuca ulaşılmıştır. Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasa"nın 28. ve 56. maddeleri olup anılan maddelere göre sigortalının hangi hallerde çalışma gücünün 2/3 oranında yitirmiş sayılacağı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa dayanılarak çıkarılan Sosyal Sigortalar Sağlık işlemleri Tüzüğünde belirtilen esaslara göre tesbit olunur. 1479 sayılı Yasa"nın 56. maddesinde kurumca teşekkül ettirilen sağlık kurallarınca yapılacak değerlendirme sonucu Kurumca verilen karara ilgililerce itiraz edilmesi halinde itirazın Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanacağı bildirilmiştir. Raporlar arasında çelişki bulunması veya ilgililerce Yüksek Sağlık Kurulu kararlarına karşı itiraz olunması halinde mahkeme Yüksek Sağlık Kurulu Kararı ile bağlık olmayıp uzman kişi ve kuruluşlardan görüş sormak suretiyle karar verme serbestisine sahiptir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 28.06.1976 tarihli 1976/6 Esas, 1976/4 Karar nolu kararıda bu yöndedir. Uygulamada Yüksek Sağlık Kurulu raporuna itiraz edildiği taktirde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yapılmaktadır. Somut olayda bozmadan önce yapılan yargılama sırasında mahkemece 19.06.2001 tarihinde Yüksek Sağlık Kuruluna müzekkere yazılmış, 29.04.2004 tarihinde bu müzekkere tekit edilmiştir. Her iki müzekkere Yüksek Sağlık Kurulunca ayrı esas numarası ile kayda girmiş, her iki esas nolu işlemin aynı ihtilafa ilişkin olduğu gözden kaçırılarak Yüksek Sağlık Kurulunca 2001/1511 Esas, 18/651 Karar nolu 06.03.2002 tarihli kararı ile davacının çalışma gücünün 2/3"ünü kaybetmediğine karar verilmiş, 2002/253 Esas, 18/669 Karar nolu 06.03.2002 tarihli kararı ile davacının yeniden muayenesiyle düzenlenecek sağlık raporunun gönderilmesinden sonra karar verileçeğini mahkemeye bildirmiş, mahkemece Yüksek Sağlık Kurulu isteği doğrultusunda davacı Konya Üniversitesi Meram Tıp Fakültesine sevketilmiş ve bu fakülte tarafından düzenlenen 20.12.2002 tarihli raporda davacının çalışma gücünün % 95 oranında kaybettiği, bozmadan sonra yapılan yargılama sırasında Yüksek Sağlık Kurulundan alınan 13.07.2005 tarihli raporda davacının çalışma gücünü 2/3 oranında kaybettiğine ve malullüğe 20.12.2002 tarihinde girdiği bildirilmiştir. Yüksek Sağlık Kurulunun 06.03.2002 tarihli kararı ile 13.07.2005 tarihli kararları arasında çelişki bulunduğu görülmektedir. Yapılacak iş; bu çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas dairesinden, gerekirse Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alınmak suretiyle sonuca ulaşmak gerekir. Diğer yandan 1479 sayılı Yasanın 29. maddesindeki yasal koşulların oluşup oluşmadığının da açıkça ortaya konulması gerekmektedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.