Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/7293 Esas 2015/6731 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : Dikili Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/09/2013
NUMARASI : 2012/333-2013/274

Taraflar arasındaki komşuluk hukukuna aykırı davranış nedeniyle elatmanın önlenmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22.01.2015 gün ve 2014/16004 Esas, 2015/825 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı vekili, müvekkilinin 150 ada 3 parsel sayılı taşınmazda bulunan konutun sahibi olduğunu, davalının ise bitişik 150 ada 12 parselde bulunan taşınmazın maliki olduğunu, davalının kendisine ait bahçenin sıfır noktasına diktiği 3 adet ağacın köklerinin ve dallarının müvekkilinin taşınmazına taştığını ve konutunun temellerine zarar verdiğini, yapraklarının döküldüğünü ve yangın tehlikesi yarattığını belirterek davaya konu taşınmazların uzak bir yere dikilmesini veya kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı, ağaçların herhangi bir somut zararının tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıya ve davalıya ait taşınmazların 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 66. maddesi kapsamında değerlendirileceği ve somut bir zararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacının temyizi üzerine karar Dairemizin 2014/16004 Esas, 2015/825 Karar sayılı ilamıyla noksan araştırma nedeniyle bozulmuştur.
Davalı vekili karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranış nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ikişkindir. Mahkemece davacının ve davalının konutlarının bulunduğu taşınmaz 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 66. maddesine göre kat mülkiyeti kapsamında değerlendirilmiş ise de davacının ve davalının konutları ayrı parseller üzerinde bulunduğundan aralarında kat mülkiyeti ilişkisi kurulamaz.
6100 sayılı HMK"nın 2. maddesi gereğince, bu kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.
Bu durumda 6100 sayılı HMK"nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan davalarda görevle ilgili olarak 6100 sayılı HMK"nın hükümlerinin uygulanması gerekir.
Somut olaya gelince; dava, 6100 sayılı HMK"nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra 06.12.2012 tarihinde açıldığından asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Bu itibarla mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile bozmaya ilişkin Dairemizin 22.01.2015 tarihli 2014/16004 Esas, 2015/825 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, temyiz olunan mahkeme kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.