Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/2189 Esas 2013/3499 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2189
Karar No: 2013/3499
Karar Tarihi: 04.03.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/2189 Esas 2013/3499 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/2189 E.  ,  2013/3499 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Dava dilekçesinde 5.500 TL tazminatın olay tarihinden itibaren faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılara lazer epilasyon tedavisi yaptırdığını, vücudunda yanıklar oluştuğunu, ihtarname gönderdiğini, 764 TL iade edileceğinin kendisine bildirildiğini, tedavinin sonuç vermediğini, manevi tazminat koşullarının oluştuğunu belirterek, 3000 TL manevi, 2500 TL maddi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... Kusetoğlu açılan davayı kabul etmediğini belirtmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    HMK. 308/1 maddesinde; “kabul, davacının talep sonucuna davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir” 311 maddesinde; “feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur...” düzenlemesi bulunmaktadır.
    Somut olayda; davalı ..."nin 01.07.2008 tarihli olan ve noter aracılığı ile gönderilen cevabi ihtarında; 764 TL bedelin bildirilecek banka hesabına ödeneceği bildirildiği halde; mahkeme tarafından davacının maddi tazminata ilişkin talebinin tamamının reddedilmiş olması HMK. 308 ve 311 maddelerine uygun ve isabetli bulunmamıştır.
    HMK. 297/2 maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi bulunmaktadır. Dava dilekçesinde iki ayrı davalı bildirildiği halde mahkeme tarafından; “...manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine...” şeklinde hüküm oluşturulduğu, bu düzenlemenin HMK. 297/2. maddeye aykırı olduğu; şüphe ve tereddüt yarattığı anlaşılmıştır.

    Mahkemece; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.