17. Hukuk Dairesi 2016/9728 E. , 2017/9014 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı ... vekili, birleştirilen davada ... vekili ve asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl davada, davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı oldukları aracın çarpması sonucu müvekkilinin yaralanarak daimi maluliyete uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL geçici ve sürekli iş göremezlik zararının tüm davalılardan, 20.000 TL manevi tazminatın ... şirketi dışındaki davalılardan tahsilini istemiş, sürücü ..."in mirasçılarına karşı açtığı birleştirilen davada, taleplerini davalılara yöneltmiş, 06.06.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 86.896,98 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı ... vekili ve davalılar ... ve ..., öncelikle zamanaşımı def"inde bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... şirketi vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonucu yapılan yargılamada, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; 20.000,00.TL maddi tazminatın davalı ... şirketi için 7.000,00.TL"sinden sorumlu olacak şekilde davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı ... şirketi için dava tarihi olan 24/11/2005 tarihinden itibaren, diğer davalılar içinde önceki bozulan kararda belirtildiği şekilde (davalılar için usulen kazanılmış hak olarak) 24/11/2005 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davalılar ..., ... ve ... vekilinin Zamanaşımı definin kabulü ile davacı tarafın ıslah talebinin 765 sayılı TCK"nun 102/4 maddesine göre 5 yıllık ceza zamanaşımı süresini geçirdiğinden ıslah dilekçesi ile artırılan kısma ilişkin talebin zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, asıl davada davalı ... vekili, birleştirilen davada davalı ... vekili ve asıl ve birleştirilen davalarda davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı ..."ın 09.02.2016 tarihinde, yargılama sırasında öldüğü anlaşılmıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) taraf ehliyetini düzenleyen 50.maddesinde, "medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu", "Türk Medeni Kanunu"nun 28 maddesinde de "kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayacağı ve ölümle sona ereceği" düzenlenmiştir. Ölüm ile kişilik hakları ve vekillik ilişkisi son bulduğundan karar tarihinden önce öldüğü anlaşılan davalı ... mirasçılarına tebligat yapılarak, davaya dahil edilip, HMK 55.vd. maddeleri uyarınca taraf teşkilinin sağlanması suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davalı ... ve birleştirilen davada davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davacı ile asıl davada davalı ..., birleştirilen davada davalı ..."a geri verilmesine 12/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.