Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/760 Esas 2015/6229 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/760
Karar No: 2015/6229
Karar Tarihi: 30.03.2015

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/760 Esas 2015/6229 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2015/760 E.  ,  2015/6229 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Dicle Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 30/05/2013
    NUMARASI : 2008/57-2013/106

    Taraflar arasındaki tapulama çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan ve davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın ve üzerindeki mustesadın davacıya ait olduğunun tespiti ile zemin ve mustesadın bedelinin tespiti davasında dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 26.02.2014 gün ve 2013/23869 Esas - 2014/5162 Karar sayılı ilama karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

    - K A R A R –

    Dava, tapulama çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan ve davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın ve üzerindeki mustesadın davacıya ait olduğunun tespiti ile zemin ve mustesadın bedelinin tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizce düzeltilerek onanmış bu karar karşı davacı vekilince karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
    Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden 1997 yılında yapılan tapulama çalışmalarında tespit harici bırakılan ve tamamı Kralkızı Barajı Göl Alanı içerisinde kalan taşınmazla ilgili olarak, daha önce davacı tarafından zilyetliğin tespiti ve taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti istemi ile Dicle Asliye Hukuk Mahkemesinde açılıp 2002/62 Esas sayılı dosya üzerinden görülen davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla beraber, ilk dava ile eldeki davanın konuları farklıdır. Bu nedenle derdestik söz konusu değildir. Ancak;
    1) Kamulaştırmazsız el atmadan kaynaklanan tazminat davası açılabilmesi için davacının taşınmaza tapu ile malik olması veya mülkiyetin davacıya ait olduğunun kesinleşmesi mahkeme kararı ile belirlenmesi gerekir. Davacı zemin ile ilgili talepte bulunması için öncelikle ayrı bir dava açması gerekir. Bu durumda, davacının tescil ve mülkiyetin aidiyeti ile ilgili taleplerin ayrı bir esasa kaydedilerek görülmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle talebin reddine karar verilmesi, hatalıdır.
    Muhtesatla ilgili talebe gelince;
    2) 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19/son maddesinde "" Başkası adına tapulu, sahipsiz ve/veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerin kamulaştırılmasında binaların asgari levazım bedeli, ağaçların ise 11. madde çerçevesinde takdir olunan değeri zilyede ödenir"" hükmü yer almakta olup, tespit harici olması nedeniyle Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlarla ilgili olarak yukarıda anılan yasa hükmünün kıyasen uygulanması gerekir.
    Bu durumda dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların davacıya ait olduğunun tespiti amacıyla taraflara tüm delilleri ibraz etmeleri için süre verilip, davalı tarafından ileri sürülen, bu ağaçlarla ilgili olarak, daha önce açılmış 2004/90 ve 2014/91 Esas sayılı dosyadaki alanların bu yerle çakıştığı yönündeki iddialar da incelenerek ağaçların davacıya ait olduğunun tespit edilmesi halinde mahkemece bedeline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 26.02.2014 gün ve 2013/23869-2014/5162 sayılı Düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına ve Hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz eden davacıdan peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının H.. H..ye irad kaydedilmesine, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.