23. Hukuk Dairesi 2011/4733 E. , 2012/2739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... vekili Av....ile davalı vekili Av. ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkilinin üyesi bulunduğu davalı kooperatifin 30.04.2004 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında, davalı kooperatifin işletme kooperatifine dönüştürülmesi kararı alındığını, şerefiye ve eşitleme adı altında mali yükümlülükler getirildiğini, faiz oranının çok yüksek tutulduğunu, bu yönde alınan kararların yasaya, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, bu kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alınan kararların yasaya, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 6.maddenin kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olmaması, 11. maddenin oybirliği ile alınması ve davacının muhalefet şerhinin bulunmaması nedeniyle iptalinin gerekmediği, genel kurulun 10. maddesinin ise kooperatifler kanununda ve ana sözleşmede eşitleme şeklinde bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 10. maddenin eşitleme değeri kısmının iptaline, yine aynı gündem maddesindeki şerefiye bedellerinin ödenmesine ilişkin kısmın da daha önce şerefiye ödeyen ortaklar açısından iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Davacı, üyesi olduğu kooperatifin 30.04.2004 tarihli genel kurulunda 6, 10 ve 11. maddeleri ile alınan kararların iptalini talep etmiş, mahkemece yukarıdaki gerekçe ile 6 ve 11. maddelere ilişkin talebin reddine, 11. maddeye ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
30.04.2004 tarihli genel kurulun 11. maddesinde “ 09.04.2001 tarihinde kurulan şerefiye tespit komisyonunun bodrum 2. noterliğinin 23.09.2003 tarih ve 10817 yevmiye numaralı işlemi ile tasdik olunan şerefiye değerlerinin tespitine ilişkin raporunun ve bu rapor içerisinde konut tiplerine göre üyelerin yaptığı ödemeler toplamı üzerinden yönetim
kurulunun 12.11.2003 tarih ve 1385 sayılı kararının ve bu karar ile yapılan eşitleme ve sonuç değerlerinin onaylanmasına, ödeme yapmayanların şerefiye bedellerini bir defada ödemesine” karar verildiği, davacının bu karar karşı muhalefet şerhini yazdırmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, genel kurulun 11. maddesi ile eşitleme adı altında yapılan uygulamanın kooperatifler yasasının 23. maddesine aykırı olduğu belirtilmiş ise de, bilirkişi raporunda bu madde ile ilgili yapılan inceleme yeterli değildir. İlk alınan bilirkişi raporunda, eşitleme adı altında, ortaklar tarafından yapılacak ödemelerin, geçmişte inşaata girerek kooperatife şerefiye ödemesi yapmış olan ortaklar ile daha sonraki etaplarda kooperatife giren ortaklar tarafından yapılan ödemeler arasındaki farklılılar dikkate alınarak nispi eşitlik anlayışı içinde tespit edilmesi gerektiği, eşitleme ilkesinin Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesine uygun olup olmadığının belirlenmesi için kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması ve değer tespitinin gerektiği belirtilmiş, mahkemece değer tespiti için mahallinde keşif yapılmış ise de, kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmadan karar verilmiştir.
Bu durumda, iptali istenen genel kurulun 11. maddesi ile yapılmak istenen eşitleme ilkesinin kooperatifler kanununun 23. maddesine aykırı olup olmadığının tespiti gerektiğinden, davacının şerefiye payını ödeyip ödemediği, aynı tip konut alanların ne kadar ödeme yaptığı, davacının ne kadar ödeme yaptığı, aynı durumda olup dava açtığı ve daha sonra kooperatifle anlaştığı belirtilen üyelerin durumu da incelenerek ek rapor veya konusunda uzman olan yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak karar verilmesi gerekirken, bu madde ile ilgili eksik ve yetersiz olan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemeştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.