1. Ceza Dairesi 2018/1758 E. , 2020/1497 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Olası kastla öldürme
HÜKÜM : TCK"nin 81/1, 21/1, 62/1, 53/1, 63. maddeleri gereğince 16 yıl 8 ay hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık hakkında maktule yönelik olası kast ile öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün sanık müdafileri ve katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 18/01/2017 gün ve 2016/245 E. ve 2017/105 K. sayılı kararında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafilerinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemedeki; delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğüne, suç vasfının hatalı tayin edildiğine, ilk derecece mahkemesi kararının doğru olduğuna, katılanlar vekillerinin takdiri indirim nedenleri bulunmadığına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının ESASTAN REDDİNE, aynı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.06.2020 gününde Üye ...’ın suç vasfının bilinçli taksirle öldürme suçunu oluşturacağına dair karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Sanığın düğünde havaya ateş etmesi sırasında maktulün ölümüne neden olduğu iddiasıyla açılan davada, yerel Mahkemenin TCK"nin 85/1. maddesinin uygulanarak sanığın taksirle ölüme neden olmaktan verdiği kararın istinaf edilmesi üzerine, istinaf Mahkemesi yerel Mahkemenin kararını kaldırmış ve sanığı olası kastla öldürmeden sorumlu tutmuştur. İstinaf Mahkemesinin kararının temyizi üzerine Dairemizin sayın çoğunluğu esastan ret kararı vermiştir.
Taksir, TCK"nin 22/2. maddesinde ""dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir."" şeklinde tanımlanmıştır. Bilinçli taksir TCK"nin 22/3. maddesinde; ""kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır"" şeklinde tanımlanmıştır. TCK"nin 21. maddesinde ""kast"" ana başlığı altında 21/2. maddede olası kast, ""kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır"" şeklinde tanımlanmıştır.
TCK"nin 21/2 ve 22/3. maddesindeki tanımlardan anlaşıldığı üzere olası kast ve bilinçli taksir hallerinde öngörme unsuru ortak unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Öngörme unsuru ortak unsur olduğuna göre diğer hususlar gözetilerek bir suçun bilinçli taksirle mi işlendiğini yoksa olası kastla mı işlendiğini tespit etmek gerekir.
Sanığın bir kimseyi öldürmek ya da yaralamak amacıyla hareket etmediği, yanlış bir eğlence biçimini tercih ederek hareket ettiği sabittir. Olası kastın TCK"nin 21. maddesinde kast ana başlığı altında düzenlenmiş olması, bir kast türü olduğunun açık göstergesidir. Olası kastta, ""suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen"" olarak tariflenen tanımda geçen suç bu olayda öldürme suçudur. Yani sanık bu olayda öldürme suçunun gerçekleşebileceğini öngörerek hareketine devam etmiş olmalıdır. Meydana gelen neticeye göre hareket edilerek bir karar verilecekse bunu söylemek mümkündür. Bir kimseyi öldürmek ya da yaralamak düşüncesi olmayan, kimsenin zarar görmesini istemeyen, yanlış bir eğlence biçimini tercih ederek hareket eden sanığın temel hareketinde kastın bir türü olan olası kasttan bahsedilemeyeceğinden, eylemin olası kastla öldürme olduğuna dair çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
29/06/2020 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."in yokluğunda 09/07/2020 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.