21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/1772 Karar No: 2006/2371 Karar Tarihi: 14.03.2006
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/1772 Esas 2006/2371 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/1772 E. , 2006/2371 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İstanbul 5.İş Mahkemesi Tarih : 31.05.2005 No : 534-445
Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen, 19.840.20YTL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.12.2005 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat F. K. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi. Dava, iş kazası sonucu beden güç kaybına uğrayan davacının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçinin, olay günü işyerinde, freze makinesinde elindeki tahta parçasına kanal açmak isterken, bıçağın budağa denk gelip tahtanın fırlamasıyla sol el 3,4, parmaklarının bıçağa kaptırılarak kesilmesi sonucu % 14.1 oranında meslekte kazanma gücünü yitirmiştir. İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve işgüvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 73.maddesinin açık buyruğudur. Olayla ilgili olarak düzenlenen 14.09.2004 tarihli bilirkişi raporunda kazalının % 30, işverenliğin ise % 70 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.Oysa aynı bilirkişi tarafından İstanbul 6.İş Mahkemesinde görülmekte olan 2003/483E sayılı rücu davasında aynı olay nedeniyle düzenlenen 24.06.2004 tarihli kusur raporunda kazalıya % 40, işverene % 60 oranında kusur verilerek kusur dağılımına gidilmiştir. Bu duruma göre kusurun aidiyeti ve dağılımı açısından aynı bilirkişinin aynı olay nedeniyle farklı değerlendirmelerinin bulunduğu ortadadır. Mahkemece kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden 14.09.2004 tarihli kusur raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve Yasa"ya aykırı olup bozma nedenidir. Mahkemece yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman farklı bilirkişi kuruluna konuyu yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek ve sonuca göre karar vermekten ibaretti O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, davalı yararına takdir edilen 400.00 YTL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,14.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.