23. Hukuk Dairesi 2012/90 E. , 2012/2734 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmasız davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. Miktarı itibariyle bu istemin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkili kooperatif üyesi olan davalının, örnek 2 nolu evle ilgili olarak ortaklık borçlarını ödemediğinden hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, 18.05.2008 tarihli genel kurul kararları uyarınca alacak talep edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilin davalı kooperatifte dört ayrı ortaklığının bulunduğunu, takibin örnek 2 nolu ev için olan üyelikle ilgili olduğunu, ancak 2 nolu villa bedelinin tümünün davadışı ..."a ödendiğini, bu pay nedeniyle kooperatife hiçbir borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 2 nolu bağımsız bölümün kooperatife ait olmadığı, ortaklık nedeniyle edinilmediği, mahkeme kararı ile tapunun davalı adına tescil edildiğinden davacı kooperatifin bu bağımsız bölümle ilgili olarak, genel kurul kararlarına dayanarak davalıdan bir talepte bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Dava, üyelik aidat borcunun tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, yeterli inceleme yapılmadan ve toplanan deliller tam olarak tartışılmadan hüküm kurulmuştur.
23.12.2009 havale tarihli ilk bilirkişi raporunda, davacının 2 nolu evle ilgili olarak üye olduğu ve 8.700,00 TL anapara ve 513,30 TL işlemiş faiz borcunun bulunduğu belirtilmiş, itirazlar üzerine alınan 12.01.2011 havale tarihli ek bilirkişi raporunda ise, örnek 2 nolu evin davadışı..."a bırakılan konutlardan olmadığı, arsa sahiplerine ait iken..."a verilmiş olup olmadığının kesin olarak tespit edilemediği, eldeki verilere göre arsa sahiplerinden..."a geçmiş olabileceği görüşünün ağırlık kazandığı, davacının ortak olarak kabul edilebilmesi için..."un da bu konutla ilgili olarak ortaklık kaydının bulunması gerektiği, eldeki belgelerin..."un bu konut nedeniyle ortak
olarak kaydedildiğini kabule yeterli olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkemece, ikinci rapor benimsenerek ve ayrıca kooperatifin taraf olarak gösterilmediği ... 1.Tüketici Mahkemesi"nin 20.10.2009 tarih ve 2008/516 esas, 2009/429 karar sayılı ilamına dayanılarak, taşınmazın ortaklık yolu ile edinilmediği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
Kooperatif ortaklığı, başka ortağın üyelik haklarının devralınması veya kooperatife yazılı başvuru ile ortaklığa kabul edilme şeklinde gerçekleşebileceği gibi, fiili uygulamada tarafların ortaklığı benimsemesi ile de gerçekleşebilir. Davalı, gerek icra dosyasına itirazında, gerek cevap dilekçesinde ve 06.06.2008 tarihli ihtarında, ayrıca 01.04.2009 havale tarihli dilekçesinde örnek 2 nolu evle ilgili olarak ortaklığının bulunduğunu ve son aşamada dört ayrı ortaklık payı olduğunu kabul etmektedir. Davalının 06.06.2005 tarih ve 76 sayılı yönetim kurulu kararı ile bu ev ile bağlantılı olarak ortaklık kaydı yapılmıştır. Davacı kooperatifin taraf olmadığı ve onun yönünden kesin hüküm oluşturmayan mahkeme kararına dayanılarak, davalının bu ev ile ilgili ortak olmadığının kabulü doğru olmamıştır.
Somut uyuşmazlıkta, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle davalının üyelik durumunun, peşin ödemeli ortak olup olmadığının, üyeliklerinin dayanağının, örnek 2 nolu evin davalıya ne şekilde geçtiğinin, davalının kaç üyeliğinin bulunduğunun, örnek 2 nolu ev yönünden de üye olup olmadığının ve mevcut üyelik sayısına göre kooperatife olan borçlarını ödeyip ödemediğinin açık ve kesin bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Bilirkişi raporunda, örnek 2 nolu evin davacıya ne şekilde geçtiğinin kesin olarak saptanamadığı belirtilmiştir. Arsa malikleri ile yüklenici ve taraflar arasında yapılan tüm sözleşmeler de getirtilip incelenerek ve gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak dava konusu evin öncesi ve davalıya ne şekilde geçtiği hususundaki tereddütler de ortadan kaldırılmalı, davacının dayandığı deliller arasında yer alan kooperatif ile... arasında imzalanan 31.12.1996 tarihli sözleşme hükümleri de tartışılmalı ve evin davalıya ne şekilde geçtiği açık bir şekilde belirlenmelidir.
... 1.Tüketici Mahkemesi"nin 2008/516 esas sayılı dosyası ve davalının tüm üyelikleri ile ilgili tek hesap tutulduğundan taraflar arasındaki diğer dava dosyaları da getirtilip, tüketici mahkemesi dosyasında davacı taraf olmadığından, davacı yönünden kesin hüküm oluşturmayacağı da gözetilerek, somut uyuşmazlıkla ilgileri ve sonuca etkili olup olmadıkları da değerlendirilmelidir.
Öte yandan, kooperatif ortağı olmayan veya ortak olup parasal yükümlülüklerini bir defada peşin olarak ödeyen ortaktan normal üyelik aidatı istenmesi olanaklı değilse de bu kişiler genel yönetim giderlerine katılmak zorundadırlar. Takip talebi ile davalıdan 18.05.2008 tarihli genel kurul kararları uyarınca 7.500,00 TL aidat ve 1.625,00 TL yönetim gideri talep edilmiştir. Talep edilen alacakların nitelikleri ayrı ayrı belirlendikten sonra davacının ortaklık durumu ve varsa ortaklığının niteliğine göre istenilen alacakların hangilerinden ne miktarda sorumlu olduğu tartışılmadan karar verilmesi de hatalı olmuştur. Keza, davalının tüm ortaklıklarıyla ilgili tek bir hesap tutulduğundan, kooperatif genel kurul ve yönetim kurulu kararları, tüm defter, kayıt ve belgeler ile varsa banka kayıtları incelenerek, davalının yapmış olduğu ödemelerin ay ay, yıl yıl kaç üyelik karşılığı olduğu tespit edildikten sonra sonuç olarak kooperatife borçlu olup olmadığı belirlenmelidir.
Bu durumda mahkemece, kooperatif uygulamaları konusunda uzman üç kişilik bir bilirkişi heyeti seçilerek, yukarıdaki açıklamalar gözönünde bulundurulmak ve önceki bilirkişi raporundaki tespitler de tartışılmak suretiyle açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alındıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer ve davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer ve davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.