Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu aleyhinde vasıfları tam çeke dayalı olarak başlatılan ve kesinleşen takipte,
takip sonrası dönemde 18.03.2008"den şikayet tarihi 18.3.2009"a kadar işlem yapılmadığını icranın geri bırakılmasını talep etmiş. Alacaklı vekili, takip dosyasına karşı borçlu tarafından Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi" nin 2007/649 E sayılı dosyasında menfi tesbit davası açıldığından talebin reddini savunmuş, Mahkemece, menfi tesbit dava dosyası celp edilip incelenmeden,18.3.2008 tarihinden itibaren icra dosyasında herhangi bir işlem yapılmadığından takibin iptaline karar verilmiştir.
TTK"nun 662.maddesi gereğince dava açılması zamanaşımını kesen sebepler- dendir. Dairemizin uygulamalarına ve Hukuk Genel Kurul kararlarına göre dava tabirine borçlunun açmış olduğu menfi tespit davası da girmektedir. Somut olayda takip dayanağı çek için Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.12.2007 tarih ve 2007/649 esas 2008/455 sayılı karar dosyasında, 14.11.2007 tarihinde borçlu tarafından menfi tesbit dava açıldığı ve henüz kesinleşmediği anlaşıldığından, sözü edilen bu dava, zamanaşımını keser. Mahkemece anılan davanın şikayet tarihinde varlığını sürdürdüğü ve zaman aşımının gerçekleşmediği nazara alınarak şikayetin reddine karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir.
Kabul şekli itibariyle de İİK" nun 71.maddesi göndermesiyle aynı kanunun 33.maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptaline dair hüküm tesisi de isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.