Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/27698
Karar No: 2010/9062
Karar Tarihi: 13.04.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/27698 Esas 2010/9062 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2009/27698 E.  ,  2010/9062 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/07/2009
    NUMARASI : 2009/1633-2009/1935

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Şikayetçi üçüncü kişi, takip dosyasında borçlu adına kayıtlı iken 13.08.2007 tarihinde tapu kaydı üzerine haciz konulan gayrimenkulü, 05.01.2007 tarihinde borçludan noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile satın aldıklarını ve 09.01.2007 tarihinde de bu durumun tapu kaydına şerh edildiğini, bilahare 11.01.2008 tarihinde de Eyüp 1. Asliye Hukuk Mahkemesin de tapu iptali ve tescili davası açtıklarını, davanın kabul edildiğini ve kararın 21.05.2008 de kesinleştiğini, TMK 1009.maddesi ve Tapu Kanunu"nun 26/6 maddesi gereğince haczin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece, gayrimenkulün haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olduğu ve asliye hukuk mahkemesince de hacizlerin kaldırılma-sına hükmedilmediğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir.
    Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, bu kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamaz.Tapu Kanunu"nun 26.maddesi uyarınca sicile şerh verilen satış vaadi sözleşmesi (5) yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri sürülebilir. Haczin kaldırılması için anılan süre içerisinde tescil davası açılması ve 3. kişi adına taşınmazın tescil işleminin tamamlanması zorunludur.
    Somut olayda, tescil davasının 11.01.2008 tarihinde açıldığı, taşınmazın 3.kişi adına tesciline karar verildiği ve bu kararın 25.03.2008 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Bu durumda, açıklanan yasal koşullar oluştuğundan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi isabetsizdir.
    SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi