11. Hukuk Dairesi 2014/13272 E. , 2014/19644 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/05/2012 tarih ve 2011/90-2012/107 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 2001 yılından bu yana ticaret unvanı ... Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi biçiminde olan gıda maddeleriyle ilgili ticarî faaliyette bulunan, ... ibareli 29, 30 ve 31. sınıftaki kurutulmuş fındık, kırılmış fındık, fındık ezmesi, fındık ürünlerini içeren 23.11.1988/107382 ve ... ibareli 29 ve 30. sınıftaki fındık unu ve fıstık ezmesi ürünlerini içeren 12.02.2004/2838 sayılı markaların sahibi olan müvekkilinin, ticaret unvanı ve markasını uzun yıllardan bu yana fiilen kullandığını, 2005 yılında markasının tanıtımını www....gida.com alan adını taşıyan internet sitesinde de gerçekleştirdiğini, markasının tanıtımı için büyük emek gösterdiğini, ... ibareli markalarının sektöründe belli bir tanınmışlık elde ettiğini, davalının kötüniyetli biçimde 15.06.2009 tarihinde "..." ibareli, 32. sınıftaki biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar; maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler; sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar ürünlerini içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2009/31363 kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni"nde ilân olunduğunu, bunun üzerine tanınmışlık, haksız rekabet, ticaret unvanına tecavüz ve markalarıyla iltibas vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından 2011/M-106 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun müvekkilinin ticaret yaptığı ürünlerle ilintili ürünler için tescilinin müvekkilinin ... esas ve ayırt edici unsurlu ticaret unvanı ve markaları ile iltibasa sebebiyet vereceğini ileri sürerek, YİDK kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, davalının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, men"ine, ref"ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki işaretin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktıkları izlenimin nazara alınması gerektiği, davacının markalarının asıl ve ayırt edici unsurunun ... ibaresinden oluştuğu, anılan kelimenin yargılama konusu ürünler bakımından derhâl ve doğrudan doğruya ürünlerin cinsini, vasfını veya herhangi bir hâlini belirtmediğinden somut ve soyut olarak ayırt edicilik vasfının bulunduğu, davalı başvurusunun konusu olan işaretin de ... ibaresinden oluştuğu, asıl ve ayırt edici unsurunun ... sözcüğü olduğu, her ikisinin aynı olduğu, başvuru
kapsamında yer alan 32. sınıftaki biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar; maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler; sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar ürünlerinin davacı markalarının kapsamında yer alan 29, 30 ve 31. sınıftaki kurutulmuş fındık, kırılmış fındık, fındık ezmesi, fındık ile 29 ve 30. sınıftaki fındık unu ve fıstık ezmesi ürünleriyle aynı olmadığı ancak aynı tür olduğu, zira kullanım yöntemleri, hedeflenen halk kesimleri, kullanım amaçları, birbirini tamamlama ve biri yerine diğerinin ikame edilebilme olanağı karşısında aynı tür sayılmalarının da zorunlu olduğu, özellikle işletmesel bağlantılandırma ihtimalinin iltibas kavramı içerisinde olması sebebiyle ürünlerin aynı tür kabülünün zorunlu olduğu, normal düzeyde bilgilendirilmiş, makûl ölçüde dikkatli, işaret ve markayı aynı anda görüp detaylarını karşılaştıramayan ve daha önce yararlandığı ürünlerle ilgili markanın göz ve kulağında kalan izine dayanarak sonraki ürün alımlarında aynı markayı taşıyan mallardan yararlanmak isteyen ortalama düzeydeki alıcıların bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki ayrı marka olduğunu algılamalarının mümkün olmadığı, anılan ürünlerle ilgili satın alma süresi içersinde davalının markalarıyla sunulan 32. sınıf ürünleri davacı işletmeden kaynaklandığı inancıyla satın alma yönünde tercihte bulunabileceği, bir kısım alıcıların iki farklı marka karşısında bulunduğunu algılayabilse bile marka ve işaretin birbirleriyle idarî ve ekonomik olarak bağlantılı şirketlere ait olduğu yönünde algılamada bulunulmalarının kaçınılmaz olduğu, özellikle işletmesel bağlantılandırma kurulmasının kaçınılmaz olduğu, çünkü davacının ... ibaresini öteden beri ticaret unvanının ayırıcı unsuru ve marka olarak fiilen kullandığı ve tanıtımını gerçekleştirdiği, davalı markasıyla sunulan ürünlerle karşılaşan ortalama tüketicilerin, davacı işletmenin 32. sınıf ürünlerle ilgili ticarete başladığı yolunda yanılgı yaşayabilecekleri, bunun öteden beri kullanılan davacı markalarının tüketiciler nazarında tesis ettiği imajın transferi sonucunu doğuracağı, bu sebeple davalı kurum kararının hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile TPE YİDK"nın 2011/M-106 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 15.06.2009 gün ve 2009/31363 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, sair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 12/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.