12. Ceza Dairesi 2015/11862 E. , 2016/8753 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle öldürme
Hüküm :Sanıklar hakkında TCK’nın 85/1, 62/1, 50/1-a-4, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkûmiyet.
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkûmiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar müdafinin, yargılama sırasında sanık ...’den alınmış bir vekâletnameyi mahkemesine sunmadığı açık ise de, sanık müdafinin söz konusu eksikliğin tespit edilmesi akabinde, sanık ...’den almış olduğu 09.05.2011 tarihli vekâletnameyi dosyaya ibraz ettiği de nazara alınarak; tebliğnamedeki, sanıklar müdafinin sanık ... yönünden temyize hak ve yetkisi bulunmadığına dair görüşe iştirak edilmeyerek, her üç sanık yönünden yapılan incelemede;
Sanıklar ... ve ...’nın yönetim kurulu üyesi, sanık ...’nin de yönetim kurulu başkanı olduğu inşaat şirketinin bir başka şirketten 20.09.2011 tarihli sözleşme kapsamında almış olduğu Kızılağaç HES projesi inşaatı işinin 04.10.2011 günü başladığı, şantiyedeki tek elektirikçi olup, kalfalık belgesi bulunan ölenin 07.10.2011 günü, şantiye şefi ve işveren vekili olan ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ..."nin ise 10.10.2011 günü işe başladıkları nazara alınıp, Mesleki Eğitim Kanununun 3/3. Maddesi uyarınca ancak bir ustanın gözetiminde çalışması gereken ve kalfa olup mesleki yeterliliği bulunmayan öleni ağır iş kapsamındaki HES inşaatında, yüksek gerilim ihtiva eden elektrik besleme sisteminin, bakım ve işletmesinde tek başına çalıştırdıkları anlaşılan ve aralarından birini konu bakımından yetkilendirmemiş olan şirket yönetim kurulu üyesi/başkanı olan sanıkların asli kusurlu olduklarının tespit ve kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafinin kusura ve illiyet bağına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 52/4. maddesi gereğince, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi gerektiği halde, infaz aşamasında nazara alınması gereken 5275 sayılı Kanunun 106. maddesi gereğince ihtarına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki hükmün 5275 sayılı Yasa"nın 106. bendinin uygulanmasına ilişkin (7.) bendindeki ve 5275 sayılı kanunun 106/3"" ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.